Evrenselliğin Kokusu

Doğru olanın, bütünün hayrına hizmet edenin, din'i, dili, ırkı, mezhebi yoktur. Ahlak kuralları evrenseldir. Üç yaşında bir çocuğun tecavüzü hiçbir din, ırk ve mezhep de kabul görmüyor. Neden? Çünkü Ahlak Evrenseldir. Bazı olgular, bazı dinlerde, bazı olgular bazı mezheplerde ön plana çıkmış, üzerinde düşünülmüş ve sistemler oluşturulmuş, kurallaştırılmıştır. Ahilik gibi. Ait olduğumuz ırk, mezhep ya da dinde bir olgu yeterince incelenmemiş ise, diğer din, ırk ya da mezhep de ki felsefeler(Kutsal kitaplardaki dejenerasyon şüphesi nedeniyle), Akla, mantığa, vicdana ve en önemlisi de evrensel ahlaka uygun ise kabul etmemek Allah'ı inkâr etmektir.

İster Allah, ister Rab, ister Tanrı diyelim, O İLK YARATAN İnsanlara tekâmül edebilmeleri için peygamberler ile defalarca kitap göndermiş. Her biri indiği dönemin koşullarını düzenleyen Evrensel Ahlak kurallarını içeren olgulara sahip olan bu kitaplar, sadece dönemsellikleri itibariyle şekilde farklıdırlar. Bu farklılıklar ise ibadet biçimleri ve o döneme ait sosyal durum ile alakalıdır. Allah insanlara, daha iyi insan olmanın yolunu gösterirken her kitabında ayrı bir ahlak sistemi yaratmamıştır. Yani Ahlak evrenseldir.

İncil' de koşulsuz sevgi, sevgi yolu ile tanrısına ulaşma ön plana alınmış iken, kuran çok daha matematikseldir. İNCİL SEVGİ, KURAN BİLGİ İÇERİR. Her iki kitap da Evrenseldir VE BİRBİRLERİNİ TAMAMLAR NİTELİKTEDİR. Hıristiyan toplumlar, sevgiyi özgürce yaşarlar iken, bilgi'ye ulaşmak için var güçleri ile çalışmışlardır. Müslüman toplumlarda ise hazır bilgi yeterince değerlendirilememiş, değerlendirmeye kalkanların önü kesilmiş ya da yok edilmiştir, Sevgi ise cinsellikle özdeşleştirilmiş ayıp ve günah sayılmıştır. Günümüzde spritüel bir anlayış ile herkes Allah'ına, Rab'bına yönelmiştir. Peki, neden spritüel yollardan Yaradan'a yöneliş?

Çünkü din kitaplarını bencilce yorumlayan din yobazları, düşünmeyi bilen insanlara seçenek bırakmamıştır. Kendinden olmayanı reddetmeyi ve yok saymayı kabullenemeyen, örümcek ağlarından arınmış beyinler, sormaya ve sorgulamaya başlamıştır. Bu iletişim çağında, her türlü din'i tanıma, kitabını okuma, o dinin mensupları ile bir araya gelme fırsatına kavuşmuştur. Bu noktadan sonra, Müslüman Hıristiyan'ı, Hıristiyan da Müslüman'ın, Budist'in, kendisinden farklı ama ayrı olmadığının farkına varmıştır. Ve tabi Katolik, Protestan, Alevi, Sünni diye bir dünya sayabiliriz, çünkü mezhepler de neredeyse ayrı bir din gibi algılanmaya başlanmıştır. Gerçek herkesçe bilinmekle birlikte, dile getirmek, farklıyız ama ayrı değiliz diyebilmek gerek. Herkes bir, esas olan İnsandır. Tüm toplumların hem sevgi hem de bilgi adına. birbirlerinden öğrenecekleri çok şey vardır. Tüm dinler, tüm kitaplar, tüm mezhepler aynı Allah'a ait. Tek yaratana. Farklılığı ayrımcılık olarak yorumlayan Irkçılar ile Dinleri ve Kitaplarını yine ayrımcılık amaçlı kullanan din yobazları arasında hiç bir fark yoktur.

Türkiye değişimin öncüsüdür. Bu yüzden bu kadar sıkıntılı, sancılı günler yaşanmaktadır. Kabuğumuzu kırmak, önyargılarımızdan ve sabit fikirlerimizden kurtulmak zorundayız. Futbol takımı fanatizmi gibi, bir tavırla hayatımızı, seçimlerimizi sabitleyemeyiz. Değerlerimiz ile sabit fikirlerimizi birbirinden ayırabildiğimiz oranda, başarılı olabiliriz. Sabit fikirlilik kara bulutlar gibidir. Arkasında güneş vardır ama siz göremezsiniz. Değişime direnç göstermek sadece yaşanan sıkıntıları artırır. Sabit fikir bulutlarımızı dağıttığımızda, sorunlarımızın çözümlerini de, sorularımızın yanıtını da tüm açıklığı ile görebiliriz.
... HERŞEY DAHA İYİ İNSAN OLMAK ADINA...

20 Şubat 2009 3-4 dakika 16 denemesi var.
Yorumlar (1)
  • 15 yıl önce

    Evet çok akıcı bir anlatım ile bizi aydınlattınız.. İndirilen kitapların indiriliş nedenlerinin Farklı nedenler olduğu bilincine vardım yazınız da ...Teşekkürü bir borç biliyorum....