Ey Güneş
''Önce yüreğim sustu , sonra gözlerime yaş düştü''
__Ey güneş !
Isıt hadi beni ısıtabildiğin kadar. Kutuplar ülkesinden geldim . Buzullar çağında yaşadım. Yürek mısralarımda tutuştum. Deli bir rüzgarda savruldum.
Sonra : Ağladım, ağladım ağladım...
Hani öksüz bir çocuğun serzenişleri olur ya; öyle işte benim yüreğim .
Derelerden, çaylardan , göllerden , nehirlerden, denizlerden ,okyanuslardan geçtim .
Sıtma tuttu tüm hücremi alev alev titriyorum. Kar yangınlarında eriyorum sanki ... Doğru ben bu çağa ait değilim . Susmalarımın ertesinde, ağaran şafaklarım benimle kan ağladı . Bir can ağladı . Ve bu dünyaya ait olmayan hayallerim , hayallere sığmayan yüreğim, sırılsıklam titriyor...
Yaklaş şimdi ey güneş ! Isıt beni .
İsret iki mızrak yaklaş , ister uzaktan dokun .
İster mahşer ol yüreğimde ,
İster aşkın gözyaşları ...
İster volkan ol patla dağıt yokluğumu yeryüzüne...
Aşka adanmış yüreğim , aşkla yaşamalı .
Son kadehte , son fasıl , son çırpınışım bunlar ...
Susmaksa susmak,
Ağlamaksa ağlamak ,
Yaşamaksa yaşamak ,
Ölmekse ölmek ...
Ve de en güzeli aşk ile ölmek , aşkın kolarında hayata elveda demek ...
Haydi durma güneş . Şimdi hemen ısıt beni...
Söz.. Senden başka kimse bimeyecek ...