Ezber Bozan Türk Kaya Resimleri
Şimdi, sizlere "Türkler Anadolu'ya ne zaman gelip, yerleştiler?" diye sorsam, hiç şüphesiz pekçoğunuzun, okullarda okuduğumuz ders kitaplarına dayanarak,1071 de Türklerle, Bizanslılar arasında yapılan Malazgirt Savaşından sonra dediğinizi duyar gibiyim.
Malazgirt Savaşı, Büyük Selçuklu Devleti Sultanı Alparslan ile Bizans İmparatoru Romen Diyojen kuvvetleri arasında, 26 Ağustos 1071 tarihinde, Doğu Anadolu'da Malazgirt Ovasında meydana geldi.
Alparslan'ın zaferinden sonra, Anadolu'ya, burayı vatan edinen Selçuklu Türkleri ile diğer Türk boyları yerleştirildi. Bozkır kültüründen, yerleşik kültüre geçildi diye biliniyordu.
Ama, bu gerçek Ankara'nın Güdül Kazası, Salihler Köyünde yaşayan bir köylünün Orta Asya'daki Türklerin tarihi ve sanatıyla ilgili bir belgesel filmi seyrettikten sonra, filmin yapımcısını telefonla aramasından sonra değişti.
Köylü, Salihler Köyü yakınındaki kaya resimleri ve bazılarındaki yazıların seyrettiği belgesel filmdeki kaya resimlerine çok benzediğini farketmiş ve bunu yapımcıya bildirmişti.
Söz konusu yapımcı Servet Somuncuoğlu , yanına Türk Tarihi uzmanı olan Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr.Şükrü Haluk Akalın vb.
yetkili isimleri de alarak bölgede bir belgesel çekti.
Bazıları çizilerek, bazıları ise kazınarak yapılan bu resimlerdeki yazıların, Orhun Anıtlarının yazıldığı Göktürk Alfabesi ile yazıldığı ve yine kayalarda Kayı,Salur, Afşar, Karkın gibi Türk boylarına ait ok şeklinde çizilmiş veya hayvan şeklinde kazılmış damgaların olduğu görüldü.
Bu resimler günlük yaşam, av sahneleri, tören ve dua sahnelerini içeriyordu. Ayrıca, yine o bölgedeki bir vadide sayısız Türk mezarı (kurganlar) bulunuyordu.
Tepeden bakıldığında bu kurganlardan birinin diğerlerinden çok daha büyük olduğu görülüyordu.
Bu büyük kurganın o bölgede yaşamış bir kaana ait olduğu düşünülüyor.
Bu eserler bilim adamlarınca mö. 3000-ms. 1000 yılına tarihleniyor.
1071'de Türklerin nüfus olarak daha yoğun geldikleri ve Anadolu'yu Türkleştirdikleri tarihi kayıtlarda mevcut. Fakat 1071'de gelenler asla "tesadüfen" ve "rüzgârın önündeki yaprak" gibi gelmediler Anadolu'ya. Kendilerinden öncesinden bu topraklara göç etmiş, burada yaşayan akrabalarının yanına gelmişlerdir.
İncelenen eserler, Anadolu'daki Türk tarihi konusundaki birçok tartışmaya farklı boyutlar getirecektir. Özellikle "1071" tarihinin bu belgelerden sonra yeniden değerlendirilmesini gerekecektir.
Aslında Türklerin Anadolu'daki izlerine Herodotos'ta işaret etmiştir. Ona göre Anadolu'da görülen İskitler, Kımız içiyordu ve İskitlerin akrabası olan Masaget'lerde Tomris bayan adı vardı.
Kısaca, Türkler Anadolu'ya 1071 yılından çok daha önceleri gelmiş ve yaşamışlardı.
Tarih bu bulgulara göre yeniden yazılmalıydı.
Şimdi keşke diyorum bu gelişin gidişine ayak direten Çanakkale ruhu yeninden olsa. Biz de ahirete kadar bu toprakların bereketini yaşasak.