Fatmagül'ün Suçu Ne
Ağustos sonlarına doğru, birbirinden ilginç ve farklı konuları ele alan dizileri, medya patronları evimize misafir etti. Kuşkusuz bu diziler içinde en çok izlenme oranına sahip olan, usta bir yazarın romanından uyarlanan ?' Fatmagül'ün suçu ne ?'' ilk sırayı almıştır.
Dizide ilk önce tecavüz sahneleri yayınlanmaya başladı. Dört genç bir kıza tecavüz ediyor ve içlerinden en vicdanlısı kıza sahip çıkmak istiyor. Öyle ki güzel bir konu ele alındığını görmek mümkün, en azından romanı ele aldığımızda. Tecavüz sonrası ruhsal çöküntü yaşayan bir kadının dramı, yaşadığı ülkenin aslında utancıdır. Fakat dizideki bu iğrenç sahne günlerce haberlerde dahi büyük bir iştahla tekrarlandı.
Yetmedi televizyonları da aşarak internetlerde ?'Fatmagül'ün tecavüz sahnesini izle ! ?' ve ?' Hülya Avşar mı ? Beren saat mi ? daha iyi tecavüz rolünü oynadı ? ?' gibi anlatımlar yerini aldı. Kısacası romanın konusu ve içeriğinin dışına çıkıldı.
Dizinin yapımcısından, medya patronlarına kadar büyük bir ekip bir kadının tecavüze uğradığı sahneyle, kaymağı yeme telaşında. Oysa güncel hayatta tecavüz artık toplumun en meşru hakkı haline geldi. Her gün bir kadın, bir şekilde kaçırılıyor ve tecavüze uğruyor. Sonu bunun ölümle bitiyor. Dizi, kadın için en büyük yıkım olan tecavüz kavramını sırdan bir olay haline getirerek normalleştirdi.
Tecavüz sahneleri utanç olmaktan çıkıp, cinsel açlık çeken tüm erkeklerin ve onların gözlerine, bunları sunan medya patronlarının fantazisi haline geldi.
Öyle ki suçlu tecavüz eden olmamıştır. Geçtiğimiz günlerde bir programda ağzından akan salyanın farkında olmayan bir adam ?' gecenin o saatinde dışarı çıkarsa olacağı bu'' diyecek kadar pişkince sözler söyleyebiliyor. Kadın üzerinden yapılan bu istismar, kadını daha da çok aşağılamıştır.
Hakkâri'de tecavüze uğrayan çocuklar çoktan unutuldu. Barış elçisi Pippa unutuldu. On üç yaşında defalarca tecavüze uğrayan çocuğun zanlıları, suçsuz bulundu ve kız çocuğu için ?' isteseydi direnebilirdi ?' diyecek kadar ahlaksız bir adalet düzeni kurulmuştur. Maalesef her gün beş kadın sokak ortasında öldürülüyor. Maalesef tecavüze uğruyor, bunun suçlusu tecavüzü edenler olduğu gibi insanları tecavüze sürükleyecek fantazileri, kadını aşağılayarak piyasaya sunan burjuvazidir.
Bu anlattıklarınız alçaklıktan başka birşey değil, yani hem tecavüz olayı ve hem de bu olayın televizyon ekranlarında arsızca, defalarca gündeme getirilmesi. Bizler büyük olarak belki etkilenmiyoruz ya da az etkileniyoruz ama çocuklarmızın bilinçaltında yer etmekte ve sosyal yaşamlarını etkileyebilmektedir, televizyoncuların daha dikkatli olmaları lazım sade o da değil çocuklara cadılı sihirli dizilerinde çok zararı var. Sanki bunları özellikle toplumu bozmak için bazı mihraklar gündeme getiriyormuş gibi geliyor bana, artık bunlara bir dur demek lazım. Toplumsal içerikli güzel bir yazı olmuş kutlarım...👍