Fetiş - 1
Fetiş; sözcüğünü ya put, ya tabu veya totem gibi kavramların, eş deyişlisi olan bir yabancı dil karşılığı olacakla kullanacaktık Ya da bunun tabu ve totemle olan bağını belirterek, ama tabu ve totemden ayrılan yönlerini ortaya koyacaktık.
Nasıl bu bağlamda, tabu ve totem puttan da ayrılan bir kavramdıysa. Fetişte öyle. (Bkz. tabu totem ve put yazı dizim) Put, daha sonraki tek tanrıcı dinlerin kendilerini ihale ederken karşılarındaki var olan direnişçi öznel karşıt yapılara karşı kullandıkları bir tek tanrıcı özel deyimdir.
Hiç bir bilimsellik içermekten öte, kendi dönem yayılması içinde, makul ama genel kazanım olacakla, bilmeyi, öğrenmeyi aşağılayan bir karşı çıkışla, kendisinden önceki insanlığı bu güne taşıyan algı süreci ve kendisini oluşturan algı sürecini, kötüleyen anlamıyla kendisini ihale etme oluştur, put kullanımı.
Söz gelimi, tek tanrılı sürecin kendisinden önceki bir, çoklu mantık ve bütün inancı anlayışların kendi sürtüşme ve çatışmalarının uzlaşılan süreci (putların) bir arada yaşayışla ve hoşgörü içinde bir arada durdukları panteon (Kâbe) gibi yapılar, tahrip edilerek; hoşgörüsüzce ve tahammülsüze yıkılmıştır. Hâlbuki ilahiliğin kendisi bunları sentez eden, imparatorluk ülküsüne uygun bir dünyaya doğru hitapla (âlemlere, çevresindeki diğer milletlere) şamil seslenmenin birleşmesini yapan, bir sistemdi.
Genel bağlamlı olacakla, çoklu totemi yapılar, insanlık tarihinin gelişme aşamalarını ele verirler. Totemdi aideti bir çekim alanı olan tabu ve totemler; giderek kurallı olmanın aşamalarını metodlarını ele verirler. Totem, süreç içinde; bütün yalpalarına rağmen, insicamlı bir seyirle; bilimsel incelenir bir maddi manevi değişmelerin, dönüşmelerin, aşamaların insana dek yaşantı olacak tutumlarını karşılar. İçeriği süreçler boyu değişen yani biraz biraz güncellenmeler tabu ve totemin bilimsel olmasındaki süreçli gelişmelerdir. Bu neden ile put kavramının totemi yapıları aşağılar olmasından, totem tanımı put tanımından ayrılır.
Putçu mantık, dünyayı değişmeyen tekil düzlemli bir zaman zemin devinimi içinde gelen var bulunuş sanır. Dünyanın bugünü nasılsa dünü de öyle sanan, bir bilmezci, düz mantıklı dünya görüşüdür. Bu mantığa göre dün içinde her şey verilidirler. Ama onların deyişiyle "sapık insanlar" yoldan çıkmışlar, ne buldularsa ona tapmışlardı! Bunlar cevabı olunmayanda, gerçek nedenlerin göz ardı edildiği durumlarda, tam bir bilmezci kafaya hitap eder cümledirler.
İnsanların toplumsal ve sosyal değişmelerinin travmalarından ötürü, insanlar bu travmaları rehabilite eden; onları üyelerine hazmettiren, sindirten bu kabil edimleri; sosyoloji olacakla sembolleştirmeleri olan bu totemse tutumları, aslında bilimse girişmeler sayılabilir denli teknik ilk ana emare girişmeleri dirler. Oysa bu bilimse tabanın sezilmesi put algısıyla örtülerek; böylece bilmezliğin, o konuya ilişkin fikir edinmelerin üzerini dahi, put şalı ile örtmüştürler.
Düz mantık, dünü bugün gibi görüyordu derken, dünü de araba, bilgisayar kullanıyorlardı gibisinden algılıyorlardı demek istemiyorum. En azında insanlığın dünü içinde bu günkü gibi aile yapısı, mülkiyet ilişkileri ve dini inançların olmadığı upuzun bir süreç içinde geliyorduk. Bu dönemin öznel olguları din olmayıp tabu ve totemdirler.
Tabu ve totem bugün sosyal yapıların, toplumun ve dini inançların, hala en temel öznel dayanak noktalarıdır. Örneğin, bayrak, devlet, emek toplumun tabu ve totemi iken; misafirperverlik, iyilik sosyal yapının tabu ve totemidir. Haram ve helaller de, dinin tabu ve totemidirler.
Bunlar birbirinin yerini alan kavramlarsa da özde yapıların kendi tabularıdır. Sözgelimi şehadet her üç yapının da (halkın, toplumun, dinlerin) öznel anlaması içinde öznel kullandıkları bir ifade şeklidirler.
Yine özelikle de insanın, kişinin kendi anlamazlığına dek toplumsal hayatının anlamsızca oluşlarla birlikte kişiye olan yeni yüklemleriyle insanların bir yığın takıntıları yani fetişleri oluşmuştur. İş yeri takıntısı, aile takıntısı, namus takıntısı, el sıkma ya da sıkmama takıntısı, cinsellik takıntısı, temizlik takıntısı vs. yüzlerce takıntı ve fetişleri vardır.
Bunları, hayal güçleri ile kurgulayacaktan kendinizi o korku ve kaygıların içinde bularak, sorunlarınız kısmen aşılır, ya da fetiş duygular dağ gibi şişerek, fetiş olan duyguların basınçları azalır ya da artarlar.
Tabu ve totem; kişidi egoizmin haz, elemdi seçme ayıklama tasavvurlardan yola çıkar oluşla; sosyal egoizmle organize sosyal birliklerin seçen ayıklayan aidiyeti çekim alanı oldular. Bu alan tabu, totem gibi süreçli aşamalar olumlama şekline dönüşerekten, artık bireysel olmaktan çıkmış kavramdırlar.
Tabu ve totemi tasavvurların, kişi insan öznelliği içinde kalan yansıma, takıntı (cinsellik takıntısı) gibi fetiş olacakla kalan kişisel mana gücü fantezi eşmiştir. Fantezi bir akli kurgu, imitasyon, kendinizi haz ve kaygı veren ortamlar içinde düşünsel gerçekleşir bir tasavvur olacakla bulundurmanız gibi kişisel travmalarınızı, önleyen bir olumlu yanı varken; bir de aklın kontrolünde çıkışla, kendisinden titrer olduğunuz hayal ürünlerini yaratan bir uyarı güç oluşlarla sizin yaşantınızı dahi güçleştirirler.
Fetiş bireyin haz ve kaygıları üzerine bindirilen olumlu olumsuz takıntıdırlar. Ve bu yüzden fetişler tapınılacak güç olaraktan saygınlaşmaktırlar. Fetişte, düşünce olacakla hem yaklaşmanın saygılaması vardır, hem kaçınmanın saygılaması vardır. Fetişlerde, kaçınma ve yaklaşma, korku ve saygının bir arada imlendiği bir takıntı, tapıncak durumdurlar da.
Sürecek