Fiskobirliğe Ne Olacak Şimdi?
Fiskobirliğin(Fındık Satış Kooperatifleri Birliği) ekonomik açıdan çok zor durumda olduğunu bankalara ve fındık üreticilerine olan borçlarını ödeyemediğini basında ekonomi sayfalarında sık,sık çıkan haberlerden öğreniyoruz.
Bu duruma düşülmesinde en büyük etkenin bugüne kadar uygulanan yalnış ve yetersiz ekonomik politikaların yanı sıra, ( örneğin, fındığın işlenerek, doğrudan birlik tarafından ihraç edilmesi yerine, ihracatçılara satılması gibi) son seçimlerde iktidar listesinin değil, tekrar eski yönetimin listesinin seçimi kazanması üzerine,iktidarın ben size gösteririm mantığından kaynaklandığı çokça söyleniyor. Fiskobirliğe yardım edilmesi gerekirken, "vurun abalıya" olayı yani. Özellikle ondokuz aydır maaşlarını alamayan çalışanların dillendirdikleri en büyük sorun bu.
Ayrıca, üretilen fındığın büyük kısmının iktidarın ileri gelenlerinden birine satıldığı, onun da aldığı fındıkları yurt dışındaki çikolata fabrikalarına ihraç ederek büyük paralar kazandığı ve bütün bunlar bilindiği halde hala buna sebep olanlara oy veren fındık üreticilerine bunun müstehak olduğunu söyleyenler de var.
Zaten, bölgedeki fındık söküm alanları ve alternatif ürünler hakkında çalışma yapan Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı da, fındık konusunda bölgenin en büyük otoritesi olan Fiskobirliğe görüşünü sormak lütfunda bile bulunmamıştı.
Bu nedenle yapılan alternatif ürün tesbitleri de bölgenin özellikle insan kaynağıyla ilgili özellikleri ve önerilen ürünlere ait maliyet kalemlerinin yüksek olması dolayısıyla bölge çiftçisinden rağbet görmedi.(Örneğin, emek yoğun kesme çiçek üretim alternatifi, yoğun göç alan bölgede yaşlı nüfusun kaldığı köylerde özellikle nitelikli işgücü bulunmaması açmazı)
Bölge halkı alternatif ürünlere hiç olumlu bakmadığından, sökümler yapılırken devrim diye nitelenen çalışmaların, aslında ne kadar yüzeysel ve yetersiz çalışmalar olduğu ve sadece teoriye dayandığı ortaya çıkmış durumda. Şimdilerde yine fındık ekim alanlarının genişletileceği söyleniyormuş.
Ya tekrar halka fındık söktürülen alanlara, fındık ekin denirse, çiftçinin zararını kim karşılayacak.?
Acilen bu durumların düzeltilmesi için, birliğe devletin mutlaka yardımcı olması ve gerekli düzenlemelerin yapılması gerekiyor.
İşte, tam bu noktada bazı liberalistler, devlet birliğe yardım etmek zorunda değil, assınlar kapısına kilidi diyebilirler.
Ama, tüm Dünyada liberal ekonomilerin çökmesi sonucu, bu sistemin kalesi olan ABD de bile devletçi politikalar uygulanmaya başlamadı mı?
Öyleyse bizde haydi, haydi uygulanır. Zaten özellikle hükümet çok eleştirildiği işsizlik konusunda, istihdam arttırıcı, yığınla devlet önlemini, uygulamaya koymuş bulunuyor.
İşimize gelince liberalist, işimize gelince karma ekonomici olamayız.
Aklımıza başımıza alalım artık!