Fiziksel Hatalı Şarkılar
Şarkılar ruhsal boşluklarımızı dolduran, ama tınısı olan psikolojik vakalardır. Bir şarkıyı saatlerce dinleyebiliriz. Müzik veya söz yada söyleyen kişinin tarzı bize o duyguyu verebilmiştir. Ben olayın söz kısmına dikkat kesildim. Düşünmeyen bir toplum olarak lansettirildik hep o yüksek medeniyetli şahıslara ve milletlere. Hem de "O" çok bilmiş aydınlar tarafından. Aslında öyle değiliz sadece o aydınlar kendileri düşünmediği için ait olduğu toplumu öyle görüyor ve gösteriyor.
Biz konumuza dönelim.Şarkı sözleri müziğin tınısıyla büyülediğinden göz ardı ediliyor...
Fizik kuralları hep sanat ile zıtlaşmıştır.
Eskişehir yolunda ilerlerken radara yakalanmayayım diye yavaş ilerliyorum.Oyalanacak tek şey radyo üstünden şarkı dinlemek.Özel bir radyo kuruluşunu dinliyorum.Dinleyici katıldı programa ve parça istedi.Adını tam bilmediği için 'aklım buz gibi yanına koştu' şarkısını çalarsan ve onu bizim taksi durağına armağan edersen sevinirim dedi. Sanki duraktaki arkadaşları bu kıyağı için bugün tüm işlerini ona verecekmiş edasıyla kouşuyordu. Sunucu ne kadar anlamlı değil mi? diyerek süsledi yayın akışını.Aman aman çok anlamlı.!
Kimin aklı buz gibi yanına koşar anlamam ki.Tamam teşbih sanattır ama bu kadarı mübalağa..
Sonra bu söz işine kafa yordum. Türkiye'deki en işsiz kişilerin en önde gideniyim ya ondandır. Hayır tabiki değilim, bu tespit size cahil diyen aydınların hayali gerçekleşmesin diye sizi uyarmaktı. Körü körüne sanat olmayan durumlara sanat gibi yaklaşmayın diye...
Aslında bu durumun zamanla saygınlık kazanması güzel.Çünkü "manda yuva yapmış söğüt dalına 'sözleriyle çok kez düğünlerde anlamsızca göbek atılmıştır.Bu saygınlıktır arkadaş. Oğlumu veya kızımı evlendirdim manda gibi birine oda gitti yuva kurdu.Hoptek hop tek...Ama bu gibi türküler cidden saygınlık kazandığı için ben artık sözlerden çok kullanım gereksizliğine yada kullanan kişinin sanatçı olup olmadığına bakıyorum.
Yoksa fiziksel hatalı bir parçayı Barış Manço abimden dinlerken hiç rahatsız olmuyorum.'Canı kaymak isteyen yanında manda taşır.'Ama gel şimdi eleştir eleştirebilirsen.Bi kere attığı her adımla yaptığı her işle adam gibi adam,sanatçı gibi sanatçı olana sözümüz yok.Ama teşbihi kim yapıyor ,ne için yapıyor ona bakalım.
Yoksa kimse Kadir Üstündağın yazdığı ordunun dereleri yukarı akarken yer çekimine kızıp söz yazmış diye düşünmüyor..Ama ordunun dereleri aksa yukarı aksa sözü bölgeden kaynaklı anlaşılabiliyor.Muhtemel bir karadenizli abimiz yazdığı için çok eleştirmiyoruz. Saygımız sonsuz eksi bir .Yoksa ordu üstüme gelse diye cesaret edemezdi. O bölgeye has bir cesarettir. Çok sevdiğim türküdür umarım popüler kültürün oyuncakları olan sanatçı bozuntuları türkünün büyüsünü kaybettirmez.
Yoksa fiziksel olarak bilemem ama biyolojik olarak; bir sen,bir ben,bir de bebek şarkısı uygundur.
Ama halk kararını verir sanatın ne olduğuna.
Yoksa çoktan, bizim Sincanlılar fincanı taştan oyardı...
Anlamlı ve güzel bir yazıydı.Katılıyorum size.Tebrikler. 👍😙