Formoz IV
Mahallede bir abimiz vardı. Herkesin dertlendiği dertleri olanlardandı. Nişanlısı intihar etmiş, ben daha bebekken. O günden önce tanıyanlar değişime tanıklık etmişler, dilleri laldi. O günden sonra tanıyanlar duyduklarıyla yetinmişler. Kimse gidip de el verememiş. Taşıyamama korkusu gayri ihtiyarı el vermeleri bıçak gibi kesip atmış anlayacağın.
Olabildiğince bakımlıydı, saçı sakalı uzun mu uzun, tek tek sayarsın. Mis gibi de kokardı, buralardan geçmiş derdik kolayca. Lakin mağrurluğu, derdini mıh gibi taşıyışı o mis kokan bakımlı adamı bitik gösteriyordu. Bir rüzgar esintisinde fark etsen ve dönüp baksan geçip giden adamın son derece bakımlı olduğunu düşünürdün, belki tanışma isteği de oluşurdu benliğinde. Bir de göz göze gelişler var tabii. Hemen o an küçülüp yok olma isteği oluşturan cinsten.
Yaşımın filizlendiği yıllarda derdini dert etmeye başladım. Ben de bir kızı seviyordum, ben de bu acıyı çekiyordum. Onu anlayacağımı düşündüm. Ve hatta onu benden daha iyi hiç kimsenin anlamayacağından emindim. Her daim kalabalığın az ötesinde tek başına otururdu, ne tamamen yalnız ne de kalabalık. Yanına gittim, ona yaşadığım acıyı anlattım. Çünkü biz kader ortağıydık. Ses çıkarmadan dinledi, sonra ikimiz de sustuk.
-'İyileşeceğiz abi' dedim.
-'Geriye bir bu kaldı.' dedi.
Yıllarca geriye sadece iyileşmenin kaldığını sanarak yaşadım. Onu hatırlatan tek şeyin bu acı olduğunu yeni yeni anlıyorum.
Benim içimde hiç dinmeyen bir ağlayış var.
Derdim nemli.
Bir ukde, bir azap!
Son şiirimi yırtıp atman var hatıramda. Okumadan, öfkeyle ve kararlı şekilde. Bir an bakmadın, bir an konuşmadın, bir an duraksamadın. Yüzündeki sivilcelere kadar hatıramda o an. Çok düşündüm, durdurma isteğim hiç olmadı, refleks adım bile atmadım sana doğru. Övündüğümden değil, hatıramda o gün.
Senin bizi benleştirdiğin o gün seyirciydim ben.
Benim içimde hiç dinmeyen bir ağlayış var.
Derdim nemli.
Bir ukde, bir azap!
Derdi nemli olanlar anlar beni.
dramatik kompozisyon ana metin.
Formoz
Bölüm 4