Geçmişten Geleceğe Kozayağı Köyü Bölüm - 3

3. BÖLÜM


KOZAYAĞI KÖYÜ MEVKİ YERLERİ VE YER ADLARI


Köyümüzde bulunan mevki ve yer adlarını, köyümüzün eski yerleşim yerine göre, köy içi ve kenarları, dağ kısmı ve bağlar tarafı, armıtla tarafı, yazı tarafı olarak dört kısımda eski söyleniş tarzı ve mümkün olduğu kadar mevkileri bir birlerine yakınlıkları ile yazmaya çalışalım.


KÖY İÇİ VE KENARLARI: 1-Çatal çördük. 2-Möçülün tepe. 3-Kirkân özü. 4-Eleciklinin harman. 5-Okul. 6-Dam ardı. 7-Yamaç. 8-Toprakla. 9-Koyun sağarcığı. 10-Lilek gavağı. 11-Dibekbaşı. 12-Caminin önü. 13-Odanın önü. 14-Horguyan. 15-Iccak gaya. 16-Sungurun dere. 17-Tek mişe. 18-Gum dede. 19-Gara gaya. 20-Mezerlik. 21-Şollanın dere. 22-Alavan'ın öz (Avdan). 23-Garaoğlangilin goru. 24-Şar şar. 25-Daş keslik. 26-Çıngıldayık. 27-Arpalık. 28-Abdıraman dede. 29-Ahlat dede. 30-İşşek tarlası. 31-Sarı dede. 32-Ovazla. 33-Guş gayası. 34-Köy çayı. 35-Gara bayır.

DAĞ KISMI ve BAĞLAR TARAFI: 1-Ambar gaya. 2-Söğütlü bunar. 3-Sarı dede. 4-Çakmaklı'nın sırt. 5-Asmaca'nın dere. 6-Dağ dikmenliği. 7-Daş bunar. 8-Bayır gaya. 9-Çil oğlanın harman. 10-Gâvur galesi. 11-Göllil'in aggaya. 12-Möçülün harman. 13-Guzu gödeni. 14-Dayli bunar. 15-Hozan'ın daş. 16-Gara bayır. 17-Masan. 18-İbiş'in aggaya. 19-Köy çayının başı. 20-Yillice. 21-Hatcazgil'in ağıl. 22-Ekâl'in ağıl. 23-Çotmun ağıl. 24-Çerkeş'in güney. 25-Uzun gaya. 26-Kemet gayası. 27-Çukur yurt. 28-Kel İsmayilgil'in tarla. 29-Hatıb'ın ahlat. 30-Şakirin çat. 31-Kel Omarın armıtlar. 32-Ercan'ın sele kapıldığı dere. 33-Cangargil'in ağıl. 34-Yörüğün ağıl. 35-Sincan'ın daş. 36-Gara beleşin dere. 37-Çotura'nın gavag. 38-Gurt (kürt) gayası. 39-Uyuz'un mezer. 40-Godaş'ın tepe. 41-Agdaşlar. 42-Velil'in yayla yeri. 43-Şirket'in sırt. 44-Göllüz'ün gaya. 45-Şalgamla. 46-Tımbıl'ın tarla. 47-Tilken'in öz. 48-Isırganlı yurt. 49-Tek gavag. 50-Sülemen'in daş. 51-Çetin daş. 52-Çulfal'in harman. 53-Minare gaya. 54-Sulucin'in dere. 55-Atinni'nin başı. 56-Çotmun dikmeler. 57-Atinni (At ini). 58-Goruyucu. 59-Arabacı'nın yayla. 60-Eski yayla. 61-Gaya arası. 62-Goccali'nin çayır. 63-Palloş'un harman. 64-Yörün bunar. 65-Torun tarlası. 66-Gara dayı'nın goru. 67-Cevizlâ. 68-Alıç dede. 69-Gannı gaya. 70-Tırkaz. 71-İmancı'nın dere. 72-Yarıg gaya. 73-Bekçi gayası. 74-Möçül'ün dere. 75-Gamışlı bük. 76-Guz gara daş. 77-Goyun gurtlu'nun dere. 78-Uyuz'un bunar. 79-Metmenni. 80-Agdaş- 81-Yini goru. 82-Çadır dölâ. 83-Bağlar. 84-Gövercin'liğin dere. 85-Asangil'in goru. 86-Sarı gaya. 87-Türü dişlin'in bayır. 88-Garadaş. 89-Guyu tarla. 90-Garaman'ın dere. 91-Üfülüg burnu'nun tepe. 92-Yokuş yolun başı. 93-Köçek dede. 94-Elmacık.

ARMITLA TARAFI: 1-Asarcık. 2-Çaparca'nın çay. 3-Karaca tepe. 4-At pazarı'nın tepe. 5-Gümüşlâ. 6-Göktepe. 7-Armıtla. 8-Sinne. 9-Göllü Omar'ın daş. 10-Emir çayırı.1 1-Yaröz. 12-Embiyâl'in çayır. 13-Cingân öyüğü. 14-Bekerik. 15-Duzla gayası. 16-Oyrag.


YAZI TARAFI: 1-Yukarı harman. 2-Orta harman. 3-Harman çayı. 4-Ulusur'un dere. 5-Bosdan özü. 6-Gerdeme. 7-Sidâli'nin oğlu'nun değirmen. 8-Garaç önü. 9-Epresen'in tepe. 10-Terelik. 11-Garayazı. 12-Okçu'nun sırt. 13-Hırsız yeri. 14-Garlık gediği. 15-Yazı bağları. 16-Kör bunar. 17-Ebele. 18-Bozyer. 19-Goç yatağı. 20-Han'ın ardı. 21-Yeni han. 22-Muratça. 23-Gurucin. 24-Büngüldeyik. 25-Göl yeri. 26-Dişli. 27-Çayırlar. 28-Çoban gırığı. 29-Ören. 30-Tozlu burun. 31-Güngörmez. 32-Yazı dikmenliği. 33-Aya'nın daş. 34-Türkmen mezeri. 35-Gabalma (Kaba-Elma). 36-Yamaç harman. 37-Gatilbe çayırı.
Kimimizin tarla sürüp, ekin, arpa, fiğ, nohut, mercimek, burçak, yonca, bahçe ekip biçtiği, kimimizin mal güttüğü, kimimizin davar güttüğü, kimimizin gezdiği, ayak izlerimizin bulunduğu mevki ve yer adlarımızın bir kısmı, köyümüzün de yer değiştirmesi ile özellikle dağ kısmında olanların adları unutulmaya başlandı. İleri ki yıllarda aynı örf, adet, geleneklerimizin bir kısmının unutulduğu gibi belli başlı mevkiler dışında kalan yerlerde unutulacak gibi. En azından hangi yerin nerede olduğu unutulsa da, adlarının yaşamasını istedik. Mevkileri sıralarken de, mümkün mertebe bir birlerine yakınlıkları ile sıralamaya çalıştık. Toplam mevki ve yer adlarımız 182 tanedir. Unuttuklarımız olmadıysa tabi ki.



KOZAYAĞI KÖYÜ ÇEŞMELERİ (BUNARLARI)


Köyümüzün eski yerleşim yerine göre köy içi ve köy dışındaki bunar (çeşme) adları şöyledir.

KÖYÜN İÇİNDEKİ BUNARLAR: 1-Hıdır: Köyün ilk içme suyu. 2-Orta Bunar: Möçülün evin altında. 3-Kesimli: Möçülün evin altında. 4-Ekenin Bunar: Ekenin evin üst tarafı yolun kenarında. 5-Keleşgarı: Tek kösenin evin altında. 6-Güllünün Bunar: Keleşgarı'ya yakın doğu tarafında. 7-Kepçilin Bunar: Kepçilin evin yakınında. 8-Velilin Bunar: Velilin evin altında. 9-İbişgilin Bunar: Gara Halilin evin yanında. 10-Deli Ahmetgilin Bunar: Deli Ahmedgilin evin yanında. 11-Yamaç Bunar: Caminin yanında. 12-Birde mezarlığın üst giriş kapısı yanında olan bunar. 13-Mezarlığın içindeki bunar. 14-Embiyâlin bunar.
Bunların yanında dört tanede Y.S.E yapmış olduğu bunarları var. Adları:1-Okulun bunar. 2-Dibekbaşı. 3-Caminin önü. 4-Odanın bunar.

KÖYÜN DIŞINDAKİ BUNARLAR: 1-Kör Bunar: Bozyerde Tımbılın tarlanın içinde. 2-Siyit Efenin Bunar: Garaç önünde. 3-Hocanın Omarın Bunar: Garaç önünde. 4-Büngüldeyin Bunar: Büngüldeyikte. 5-Dişlinin Bunar: Dişlide köyün yeni yerleşim yerinde. 6-Güm Güm Bunar: Çayırlarda lülesiz kaynak suyu. 7-Kepçilin Bunar: Örende Kepçilin çayırda lülesiz kaynak suyu. 8-Hocanın Bunar: Kabalmada. 9-Orta harmanda yeni yapılan bunar. 10-Tohmanın Bunar: Yukarı harmanda. 11-Elmacın Bunar: Elmacıkta. 12-Hacı Osmanın Bunar: Çaparcada. 13-Yörün Bunar: Guru dedede. 14-Yörün Bunar: Sinnede. 15-Sinne Dededeki Su: Sinne dedenin yanından çıkar, Cuma sabahları süt aktığı söylenir. 16-Yini Bunar: Armıtla yolu üzarinde .17-Dede Bunarı: Mezarlığın ardında armıtla yolu üzerinde. 18-Embiyâlin Bunar: Yarözde. 19-Zan zan (Ekenin) Bunar: Yillicede. 20-Söğütlü Bunar: Sarı dedede. 21-Daş Bunar: Gâvur galesinin az altında, daşın içinden çıkar doğal. 22-Ekâlin Ağıldaki Bunar: Yaylada. 23-Hatcazgilin Bunar: Hatcazgilin ağılın yanında. Burada iki tane aynı isimde. 24-Bekerin Bunar: Bekerikte lülesiz doğal kaynak. 25-Çotmun Bunar: Çotmun ağılın yanında. 26-Siyidin Bunar: Dağ dikmenliğinde. 27-Uyuzun Bunar: Eski yaylada. 28-Dayli Bunar: Dayli bunarda. 29-Yörün Bunar: Masanda. 30-Ekenin Hasan Hüseyin'in Yaptığı Emlin Bunar: Atinninin başında. 31-Tek Kösenin Bunar: Atinninin başında. 32-Azizin Bunar: Atinni'nin Başında. 33-Tek Kösenin Bunar:Tek Gavakta. 34-Yörün Bunar: Torun tarlasında. 35-Çotmun Bunar: Kamışlı bükte. 36-Çıngıldayın Bunar: Çıngıldayıkta. 37-Cevizlânin Bunar: Cevizlâda cevizin dibinden çıkan su. 38-Siyidin Bunar: Dayli bunarda. 39-Arabacının Bunar: Gaya arasında. 40-Godaş'ın Tepedeki Bunar: Godaş'ın tepede. 41-Ekâlin Bunar: Uzun gayada.

Köyümüzün doğal su kaynakları yönünden zengin olması ve insanlarımızın, dinimizin de öngördüğü gibi hayırsever olmalarından dolayı, Kozayağı köyünde bir hayli çeşme yapılmasını sağlamıştır. Ne yazik ki gün gün artık hayır işlerinden de soğumaya, hem köyümüz, hem millet olarak uzaklaşmaya başladık.


KOZAYAĞI KÖYÜNDE BULUNAN YATIRLAR


Bilebildiğimiz kadar yağmur dualarında gezdiğimiz köyümüzde bulunan yatırlar var. Bunların hepside gerçek yatırmı söylentimi, köyümüzde şimdi yaşayanlardanmı, değilmi orasını Allah'dan başka kimse bilmez. Sadece Abdıraman dedenin şu anda yaşayanlardan Dede sülâlesinden olduğu eskiden günümüze kadar anlatıla geldiğini ve ikide kerameti'nin olduğunu biliyoruz. Köy büyüklerimizin anlattığına göre o mübarekte şu an çevrili olan yerinde olmadığı şeklinde. (Iccak gaya'dan sıcak pide çıkardığı söylenir ve oranın adıda ıccak gaya olarak kalır). Rahmetli babam Sinne dedenin şehit olduğunu, cephanesi ile yattığı yerde defin olduğunu söylerdi.
Birde dinimizde yeri olmayan hurafe, ancak atalarımızdan gelenek olarak günümüze kadar gelen, yatırlara pala, pırtı, çabıt, ip, nal, mıh, demir, çivi bağlama, yatırlara mum yakma adetimiz vardı. Günümüzde artık insanımızın bu konularda bilinçlenmesinden dolayı köyümüzde bu gelenek uygulanmamaktadır. Anadolunun bazı yerlerinde bu geleneği devam ettirenler vardır.

KÖYÜN İÇİNDEKİ YATIRLAR: 1-Gum dede. 2-Kepçilin evin orda bulunan dede. 3-Çulfalgilin evin orda bulunan dede. 4-İbişalilin evin orda bulunan dede. 5-Göllü Omargilin evin ardında bulunan dede. 5-Abdıramangilin ata yurdu olan ilk evlerinin yanında bulunan dede.

KÖYÜN DIŞINDAKİ YATIRLAR: 1-Abdıraman Dede: Köyün karşısında elmacığa giderken. 2-Köçek Dede: Elmacığın az ilerisinde eski gorunun başlangıcının sol uç yanında. 3-Ahlat Dede: Köyün karşısında horguyan ve ıccak gayanın üstü tepede. 4-Alıç Dede: Cevizlâde. 5-Sarı Dede: Köyün üst tarafında söğütlü bunarın altında. 6-Sinne Dede: Armıtlada (Rahmetli babam Muharrem Çelik'ten Şehit olduğunu, cephanesi ile orada yattığını duydum. Yatır'ın yanından çıkan suyun kokusu, barut kokusuna benzer). 7-Guru Dede:Armıtlanın az altında. 8-Çoturanın tarladaki dede. 9-Çil oğlanın harmandaki dede. 10-Bayır gayasının başındaki dede.
Yatır olarak bildiğimiz bu yerlerin ne kadarı yatır, Allah dostu biz bilemeyiz sadece Allah bilir. Yüce Allah (C.C) başta Peygamberimiz Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz ve bütün peygamberlerin, evliyaların, erenlerin, Allah dostlarının, şehitlerimizin hürmetine, birliğimizi, dirliğimizi bozmasın. Amin.


ABDIRAMAN (Abdurrahman) DEDE ÖYKÜSÜ


Geçmişten günümüze dilden dile dolaşarak günümüze kadar gelen hatta günümüzde de Kozayağı köyünde anlatılan, Abdıraman Dede'nin öyküsü, günümüze kadar uzun yıllardır anlatıla anlatıla gelişinden dolayı, konuyu değişik değişik anlatanlar olsada; Köyümüzden biri olduğu, hangi sülâleden olduğu (Dede sülâlesinin Abdıramangil kolundan), eriştiği, ıccag gayada taşın altından sıcak pide çıkardığı konusunda anlatılanlar aynı. Bizde bu anlatılanları büyüklerimizden duyduğumuz haliyle anlatmaya çalışalım.

Abdıraman dede orta değirmende ortağına değirmen çalıştırıyormuş. Değirmen başkasının, emek ve çalıştırmak Abdıraman dede'den, kazanılan hak yani kazanç (Un, buğday, arpa) değirmen sahibiyle ortak. Abdıraman dede orta değirmeni beklerken, bir gün üç atlı çıkagelir. Kimi anlatanlar üç atlı kimisi de bir atlı diye anlatır. Selâm verip aldıktan sonra adını sorarlar. Biraz sohbet ettikten sonra derler ki; Abdıraman sen bu işi yapma burda haram yiyorsun. Abdıraman dede haram yemediğini, değirmeni ortağına çalıştırıp, kazancını ortadan bölerek paylaştıklarını söyler. Gelen üç atlı Abdıraman'a yine haram yediğini söylerler. Abdıraman dede'de haram yemediğini iddia eder. Üç atlı derlerki: Madem haram yemiyorum diyorsun, bize bir kap su getir derler. Abdıraman dede bir kap su getirir. Üç atlı derki: Biz bir hafta sonra, bazılarının anlatımı ilede kırk gün sonra yine geleceğiz. Kaptaki suyu sakın dökme, her un öğütmeye gelen olduğunda, ununu öğüttüğün insanların unlarını torbalarına doldurduktan sonra ellerini bu kaptaki suyla yıka, ama kaptaki suyu sakın dökme derler. Abdıraman dede tamam der, atlıları uğurlar.

Abdıraman dede ne kadar kişi un öğütmeye geldiyse artık, atlıların verdiği öğüdü uygular, dedikleri gibi her kimin ununu öğüttüyse, torbalarına doldurduktan sonra ellerini o kaptaki suda yıkar. Bir müddet sonra üç atlı yine gelir. Selâmlaştık'tan sonra, gel bakalım Abdıraman dediğimizi yaptınmı derler. Abdıraman dede de yaptım der. Su kabını getir derler. Abdıraman dede su kabını getirir. Üç atlı: Kapta ki suyu süz, üstünü dök kabın dibini dökme derler. Abdıraman dede dediklerini yapar, kabın dibinde bir avuç kadar hamur birikmiştir. Üç atlı Abdıraman dede ye derler ki; Hadi bakalım Abdıraman, haram yemiyorum demiştin, kabın dibinde kalan hamurdan, biz gidip te gelene kadar ununu öğüttüğün insanların Hak'kını ayır. Abdıraman dede düşünür, doğru diyorsunuz ben haram yiyorum , bu işi bir daha yapmam der. Üç atlı kaybolur. Abdıraman dede o günden itibaren değirmenciliği bırakır, kendini ibadete verir.
Abdıraman dede ibadetleri'nin büyük bölümünü köy dışında arazi'de yapmaya başlamıştır. Birde al atı vardır, atıyla hergün sabah ezanları okunmadan, köyden çıkar, kimi zaman Köçek dede tarafına, kimi zamanda cevizlâ'de Gannı gaya, Yarık gaya taraflarına gider. Bu gidişlerin bazısında aynı gün döndüğü gibi, kimi zamanda dönmediği, arazi'de kaldığı günler olurmuş. Al atına bindiği zaman çok heybetli görükür, gören bütün köylü kaşlara, damlara, mabinlere (balkon) seyretmeye çıkarmış. Tam bir teslimiyet içinde, köy dışında, ıssız arazide, Yaradan'ı ile baş başa kalarak yaptığı ibadetlerden aldığı haz ile, son zamanlarında artık gittiği gün değil, bir kaç sonra köye döner olmuş. Yine bir gün al atına binip köyden çıkarken, komşu kadınlardan biri Abdıraman dedeyi görmüş, seslenmiş: Abdıraman yinemi o tarafa gidiyon dediğinde, Abdıraman dede: Ya kadın yinemi gördün beni deyince, kadının bir gözü görmez olmuş.
Abdıraman dede bu şekilde köy dışında ibadet yapmaya gidip, bazende dönmediği günler arttıkça, köylülerin bazıları tarafından da, Abdıraman delirdi, Abdıraman kafayı yedi gibi sözler yaygınlaşmaya başlamış. Bir diğer rivâyette ise, Abdıraman dede'nin camiye gitmediği ve onu cami'ye götürebilmek için, köylünün ardından koştuğu yönünde. Abdıraman dede son gittiğinde bir hafta gelmeyince, köylülerimiz bu kendini daşdan kayadan'mı attı dönmedi diye, aramaya çıkmışlar. Yorucu bir aramadan sonra, Cevizlâ tarafında Abdıraman dede yi bulmuşlar. Hep beraber köye dönerken, horguyanın üstünde, Ahlat dedenin az altında ıccag gaya dediğimiz yere gelince köylülerimiz'den bazıları, yorulduk biraz şurda dinlenelim demişler. Dinlenmek için oturduklarında, içlerinden biri, çok acıktık, sıcak bir pide olsada yeseydik şurda demiş. Abdıraman dede pidemi istiyonuz deyip, elini ordaki taşın altına uzatıp sıcak bir pide çıkarmış, köylüye uzatmış. Köylülerimiz bu olay karşısında şaşırmışlar, anlamışlar ki Abdıraman delirmemiş, Allah dostu olup erişmiş. Bir pideyi köylülerimiz paylaşmak için elden ele uzatıyorlarmış, pide bitmiyormuş, herkese yetmiş ve doyurmuş. Tadıda normal pideden daha tatlıymış. Bu olaydan sonrada dinlenmeye oturdukları o yerin adı ıccag gaya olarak kalmış ve günümüzde de halâ ıccag gaya olarak söylenir.

Iccag gayada dinlendikten, pide de yendikten sonra kalkmışlar. Diyoruz ya <<Kimin ne olduğunu Allah'dan başka kimse bilmez>>. Köylülerimiz Abdıraman dede'nin ne olduğunu, aklı başında olduğunu anlayınca, Abdıraman dede'nin peşini bırakmışlar. Abdıraman Dede: Ben nerde kaybolursam, mezarımı oraya çevireverin der. Köye dönmek için herkes köye doğru yürümeye başlayınca, Abdıraman dede'de evleri köyün alt başında olduğu için ıccag gaya'dan o tarafa, şimdiki yatırının olduğu yere doğru gitmeye başlamış. Yatırının olduğu yere gelince gözden kaybolmuş, köylülerimiz de Abdıraman kayboldu, Erenlere karıştı deyip, bugün ki Abdıraman dede yatırı'nın olduğu yeri, kaybolduğu yeri çevirirler. Artık gerçek mezarı orasımı, değilmi bilinmez ama, bugüne kadar anlatılıp gelen öykünün sahibi Abdıraman Dede'nin, köylülerimizce son olarak görüldüğü yer orası.


KOZAYAĞI KÖYÜNÜN ESKİDEN GÜNÜMÜZE AĞILLARI (YAYLALARI)


1-Eski Yayla: Eski yayla dediğimiz mevki, anlatılanlara göre köyümüzün ilk yaylalarının (ağıllarının) olduğu yerdir. yakın zamana kadar beş, altı tane eskiye ait ağıl yerinin olduğu söylenmektedir.

2-Cangargilin Ağıl: Atinni bölgesinde.

3-Yörün Ağıl: Atinni bölgesinde.

4-Çotmun Ağıl: İbişin aggayanın yanında.

5-Ekâlin Ağıl: Göllilin aggayanın altında, Gâvur galesinde.

6-Hatcazgilin Ağıl: İbişin aggayanın altında, Gâvur galesinde.

7-Ekâlin Hasan Hüzeyinin Ağıl: Guru dedede.

8-Tek Kösenin Ağıl: Daylibunarda.

9-Yaşarın Ağıl: Atinninin derede.

10-Arabacının Ağıl: Gaya arasında

Yaylaya (ağıla) çıkmak Yörük-Türkün geninde ve yaşantısın da vardır. Köyümüz de atalarımız bu geleneği yıllarca sürdürmüşler. Zamanımız da modern ve rahat yaşam imkanları oluştukça, yeni yerleşim yerine de geldikten sonra, koyun ve çok kıymetli olan tiftik (Ankara) keçilerimizi yani davar sürülerimizi yıl yıl satıp bitirme noktasına geldik. Ne yazık ki davar sürülerimiz de yok oldu.


ESKİDEN KOZAYAĞI KÖYÜNDE BULUNAN SU DEĞİRMENLERİ
GÜNÜMÜZDEKİ ELEKTİRİKLİ DEĞİRMENLER
SU DEĞİRMENLERİ


Eskiden köyümüz de bulunan su değirmenlerini köy arazisinin üst tarafından aşağı tarafa doğru, değirmenlerin yapılış yılına göre değil, zaten yapılış yıllarını bilemiyoruz. Ören mevkiinden başlayıp, karaman mevkiine doğru sırası üzerine paylaşmayı uygun buldum. Değirmen adlarının karşısına da sahiplerini ve bulundukları mevkileri geçmişte söyleniş şekli ile yazalım. Geçmişte köyümüz konuşma ağzı ile geçmişte değirmene, daarmen, deermen dendiğini biliyoruz. Köyümüzden topladığımız bilgilere göre, ören mevkiindeki değirmenin dışında olan altı değirmenin, Rum ve Ermeniler döneminde yapıldığı söylenmektedir. Tabiki ilk yapılış şekilleri üzerinde yıprandıkça tadilatlar olmuştur. Su değirmenleri, eskinin un fabrikaları olduğu için Kozayağı Köyü'de o yılların un sanayi bölgesi idi.

1-Hasananın Daarmen: Sarı Osmanın Hasanın kendi yaptığı, Ören bölgesinde, dar sokakta.

2-Deli İbramin Daarmen: Göllil'den İbrahim Arıkan işletirdi. Yazı dikmenliğinin çaparca tarafına bakan yerde. Göllili'n bostanın alt tarafında.

3-Orta Daarmen (Hatıbın Daarmen): Orta harmanın alt tarafında, bostan özünde.

4-Sidalinin Oğlunun Daarmen: Gerdemenin az üstünde.

5-Gerdemenin Daarmen: Sarı Osmangilin. Sarı Osmanın Satılmışın. Gerdemede.

6-Cin Daarmen: Sarı Osmangilin, Sarı Osmanın Hasanın. Gerdemenin altında garamanın derenin içinde.

7-Yini Daarmen (Garamanın daarmen): Sarı osmangilin, Sarı Osmanın Memedin. Garamanın derede.

Yer adları, bunarlar (çeşmeler), yatırlar, yaylalar (ağıllar), değirmenler hakkında bilgi veren: Kaynak Kişiler: (Ali Cihan, Taylan Yıldız, Halim Çelik, Hasan Cevizci, Muharrem Akkoç, Sebahattin Şimşek, Satılmış Karakoç, Orhan Karakoç, Eser Cihan, Bahattin Şimşek, Bekir Çulha, Erdoğan Yıldırım)
Değirmenin (Daarmen-Deermen) tarihçesi M.Ö 100 yıllarına dayanmaktadır. Tarihçilerin yaptığı araştırmalara göre orta Asya da yaşayan Atalarımıza ait değirmen taşları da bulunmuştur. İnsanlığın yetiştirdiği tahılı un yapabilmesi için, insanlığın vazgeçilmezi olan değirmenlerden, su değirmenleri de köyümüz de bulunan akarsuların çokluğundan köyümüz de bir hayli yapılmış ve çalıştırılmıştır. Teknolojinin gelişmesi ile de su değirmenlerinin yerini elektirikli değirmenler, ve un fabrikaları almıştır. Köyümüzde de elektirik ile çalışan değirmenlerden iki tane bulunmaktadır.

ELEKTİRİKLİ DEĞİRMENLER:1-Ahmet Arslantaş'ın değirmeni. 2-Müslüm Kumtepe'nin değirmeni. (Bu değirmen sadece bulgur çekmek içindir).


SU DEĞİRMENLERİNİN ÇALIŞMASINI SAĞLAYAN GEREKLİ BÖLÜMLER


Hatırlayabildiğim kadar yazmaya ve anlatmaya çalışacağım. Rahmetli babam da değirmencilik yaptı. Bende o dönemler de çocukta olsam gördüm ve yaşadım. Biz yaştakiler ve bizden büyük olanlar daha çok yaşadılar o günleri. Yine diyorum hatırlama da ve anlatımda hatamız olursa affola. O günler'den ne kurtarabilir'sek kaybolan kültürümüz ve yaşam şeklimiz adına kâr olarak görüyorum.

1-Su-Değirmen Bendi: Değirmeni döndürebilecek kadar suyun toplanması için akan suyun(çayın) önü gerilerek suyun toplandığı yer.

2-Değirmen Argı: Yapılan bende değirmenin uzaklığına göre suyun değirmene ulaşabilmesi için açılan su yolu, kanalı.

3-Değirmen Savağı (Savak) : Su argının sonunda, suyun oluğa gireceği yerde çör, çöp süzülmesi için ağaçtan yapılan süzgeç.

4-Değirmen Oluğu: Su argından gelen suyun, çarka gitmesini sağlayan 70-80 cm genişliğinde, suyun oluğa girdiği yer yüksekte kalan ve çarka yaklaştıkça suyun çarka güçlü düşmesi için daralan saçtan veya ağaçtan yapılan oluk.

5-Poyra: Oluğun çarka yakın olan en uç ve parlak dar kısmı. Suyun akış gücünün en fazla olduğu yer.

6-Değirmen Çarkı: Değirmen taşını döndürmek için oluktan akan suyla dönen, bir metre veya bir metre yirmi cm genişliğinde, daire şeklinde dişlileri olan dişli aralıkları tahminen on cm olan araç.

7-Çark Evi: Çarkın bulunduğu bölüm.

8-Donuzla(Domuzla): Çarktan çıkan suyun değirmen'den atıldığı tahliye edildiği bölüm.

9-Mil (Zıvana) : Değirmen çarkı ile değirmen taşı arasına takılan, ve taşın dönmesini sağlayan, çok eskiden ağaçtan sonraları demirden yapılan on, on beş cm genişliğindeki araç.

10-Sibek: Mil'in ucuna takılan ve taşın dönmesini sağlayan 10-15cm uzunluğunda ki demir parça.

11-Su Açma, Kapama, Kolu ve Paleti: Suyun çarka düşmesini ve ihtiyaç dışında suyun çarka düşmemesine yarayan, suyu açıp kapama ile değirmeni durdurmaya ve çalıştırmaya yarayan ağaç kol ve palet olan kısmı metal araç.

12-Yatak Taşı: Değirmen taşının altta sabit duran taşına denir.
13-Değirmen Taşı: Üstte dönen taşa denir.

14-Değirmen Ağzı: Dönen taşın ortasındaki deliğe denir.

15-Değirmen Boğazı: Değirmen taşının deliği ile sibek ve sibeği tutan parçalardan oluşan bölüme denir.

16-Kasnak: Öğütülen unun etrafa dağılmaması ve sıçramaması için yatak taşı ve değirmen taşını çevreleyen kapatan daire şeklinde saçtan yapılmış olan araç.

17-Tekne (Boğaz) : Öğütülecek ekin,arpa gibi tahılın doldurulduğu üstü geniş, aşağı doğru daralan bir çeşit ambarda dediğimiz araç.

18-Tekne Direği: Tekneyi sabitleyen direklere denir.

19-Dene (Zahra) Oluğu: Tekneden dökülen tahılın değirmen boğazına dökülmesini sağlayan kısımdır.

20-Şakıldak: Bir ucu değirmen taşının üstünde serbest duran, diğer ucu zahra oluğuna bağlı, taş döndükçe zahra oluğunu titreterek tahıl tanelerinin değirmen boğazına dökülmesini sağlayan ağaçtan yapılmış araç.

21-Dene Ayar İpi: Teknenin ucundaki dene oluğundan ekinin değirmen boğazına; ipi germek sıkmak, yada gevşetmek ile az veya çok gitmesini sağlayan iptir.

22-Dümen (Ayak) : Değirmen taşının düzgün dönmesini sağlayan sibek yatağı ile bağlantılı, unun kalın ve ince olmasını sağlayan sağa sola çevrilerek ayar yapılan ağaçtan yapılmış araç.

23-Daş Dişeme: Körelen değirmen daşının dişeme çekici ve gerekirse murçla keskin hale getirilmesi işidir.

24-Un Oluğu: Buğdayın (ekinin) değirmen taşında un olduktan sonra unun kasnağın az açık bırakılmış yerinden tekneye unun dökülmesine yarayan araçtır.

25-Un Teknesi: Tahta ile yapılmış kare yada dikdörtgen şeklinde unun biriktiği yerdir.

26-Un Küra (küreği) : Öğütülmüş unu torbalara doldurmaya yarayan çok eskilerden tahtadanda olduğu söylenen araç.

27-Un Sarması: Öğütülen zahranın nemli oluşundan dolayı taşın yavaş dönmesine denir.

28-Zahra: Değirmene öğütülmeye götürülen tahıla denir.
29-Yayma: Değirmene öğütülmeye götürülen tahıl ve öğütüldükten sonra un'un torbalanmış, çuvallanmış haline denir.

30-Hak: Değirmencinin öğüttüğü una karşılık ölçekle aldığı emeğinin karşılığıdır.(Doğru hatırlıyorsam on hakla ekine bir hakla hak verilirdi).

31-Ölçek: Tahıl ölçmeye yarar. Birimi yöre yöre değişebilir. Kozayağı köyünde köyümüz de bu ölçü hakla'dır. Bir hakla ortalama sekiz kg buğday alır. Birde yarım hakla dediğimiz, hakla'nın yarısı vardır.

Su değirmenlerinin çalıştığı dönemlerde, daha çok rençberlik bitimi güz mevsimi değirmen zamanı olurdu. Ama ihtiyaç duyulduğunda diğer zamanlarda da un öğütülmeye gidilirdi. Değirmen zamanı harman'dan kaldırılmış buğday yıkanır kurutulur, ekmeğin yapılabilmesi için un'a dönüştürülmek üzere, ekin yaymaları eşeklere, kağnılara yüklenir, bütün değirmenlerin önü un öğütmeye gelen insanlarla dolardı.

Dolar'dı diyoruz çünki, köyümüzde bulunan bu değirmenler sadece Kozayağı köyünün değirmen ihtiyacını değil, on, on iki km uzaklıktan gelen köylerin de değirmen ihtiyacını karşılamakta idi. Herkes geliş sırasına göre sıraya girer, bu sıraya girmeye nöbet denirdi. Nöbeti gelenin unu öğütülmeye başlanırdı. Günlerce nöbet bekleyip değirmenler de yatanlar da olurdu. Bazen değirmenin kalabalık oluşundan, bazende değirmeni döndürecek kadar su olmazsa değirmen taşının dönmeyişinden. Yaşam eskiden böylesine zorken, verilen o emek, akıtılan ter sayesinde hayat daha tatlıydı. Zamanımıza göre menfaat ve çıkara dayalı değil, insanların yardımlaşmaktan tat aldığı dönemlerdi. Değişik köylerden de olsa o insanlar, çuvalların, torbaların indirilip bindirilmesin de gülerek, oynayarak dostça, hiç bir beklentileri olmadan yardımlaşırlardı. Bi,lgilerinden faydalandığım, Kaynak Kişi: Ali Cihan.


KOZAYAĞI KÖYÜNDE GEÇMİŞTE GÖREV YAPAN, EĞİTMEN-ÖĞRETMENLER, İMAMLAR ve MUHTARLAR


Eskiden günümüze köyümüzde görev yapmış öğretmenlerimizi, imamlarımızı, muhtarlarımızı eskiden günümüze doğru kaynak kişi Satılmış Çulha hocamızın verdiği bilgiler ışığında sıralayarak yazalım. Sıralamada görevleri önce veya sonra yer değişikliği olabilir. Bizim için önemli olan tam sıralama olmasa da, görev yapmış insanların adlarının hatırlanması ve yaşatılması. Kimisini adı ve soyadı ile kimisini de sadece adı ile bilgi verebileceğiz.


ÖĞRETMENLER: 1-Mustafa Ünal: Köyümüzün ilk eğitmeni Kozayağı köyünden. 2-Suphiye Kapakaya. 3-Yusuf Öğretmen. 4-Mahir Saraçoğlu. 5-Münevver Tümer. 6-Leyli Öğretmen. 7-Teoman Öğretmen. 8-Veli Neşeli. 9-Duran Öğretmen. 10-Satılmış Şatır. 11-Gülten İlten. 12-Adem Öğretmen. 13-Osman Saraç. 14-Fahri Öğretmen. 15-Ali Maden. 16-Gülay Öğretmen. 17-Gülsen Öğretmen. 18-Ahmet Kastamonulu. 19-Mehmet Baltacı. 20-Ali Öğretmen. 21-Ahmet Erbil. 22-Cafer Öğretmen.


İMAMLAR (KÖY HOCALARI) : 1-Molla Hüseyin (Kozayağı köyü). 2-Molla Omar (Kozayağı köyü). 3-Mehmet Hoca (Şabanözü-Galfat). 4-Molla Sadık (Kozayağı köyü). 5-Salih (Zalif) Hoca (Kozayağı köyü). 6-Mustafa Karaköse (Kozayağı köyü). 7-Raşit Hoca (Kızılcahamam). 8-Muharrem Taşbaş (Kızılcahamam). 9-Mehmet Hoca (Ankara-Kavaklı). 10-M.Ali Hoca (Şabanözü-Ereğiz). 11-Fikret Kumtepe (Kozayağı Köyü) 12-Satılmış Çulha (Kozayağı köyü). 13-İbrahim Bölel (Kıvçak). 14-Aziz Hoca (Çöte). 15-Ramazan Hoca (Çorum-Osmancık). 16-Hüseyin Hoca (Tosya).17-Erdem Aydaş (Sulakyurt-Goru).


MUHTARLAR: 1-Adem Kaya. 2-Satılmış Karahan. 3-Mehmet Korkmaz. 4-Ahmet Arslantaş. 5-Mustafa Koca. 6-Satılmış Karaca. 7-Mehmet Ali Çelik. 8-Mehmet Karaca. 9-Halil İbrahim Tüfekçi. 10-Mehmet Özkan. 11-Hurşit Sülük. 12-Kadir Hozantaş. 13-Muharrem Çelik. 14-Mustafa Keçeci. 15-Mehmet Susam. 16-Mehmet Yaşar Yurdakul. 17-Şükrü Arıkan. 18-Veli Cankar. 19-Seyit Ahmet Özkan. 20-Kâzım Bayraktar. 21-Mustafa Karaca. 22-Satılmış Karakoç.

Öğretmenlerimiz, İmamlarımız ve Muhtarlarımız hakkında Kaynak Kişi: Satılmış Çulha. (Köyümüzün eski hocası)


KOZAYAĞI KÖYÜ DERNEĞİ HAKKINDA BİLGİLER

ADI : Kozayağı Köyü Eğitim Çevre Kültür ve Dayanışma Derneği.

KURULUŞ ADRESİ : Gülveren mah. Plevne Cad. No: 17/L Mamak – Ankara.

KURULUŞ TARİHİ : Nisan 1998.

KURUCU ÜYELER : 1- Ahmet Yıldız. 2- Hüseyin Bayraktar. 3- Halil Başhan. 4- Satılmış Arıkan. 5- Mustafa karaca. 6- Hacı İbrahim Yılmaz. (Vefat Etmiştir.) 7- Hüsamettin Coşkun.

DERNEK DÖNEM BAŞKANLARI

1998 – 2010 = Ahmet Yıldız

2010 – 2012 =Tekin Bayraktar (Vefat Etmiştir)

2012 – 2014 = Nevzat Coşkun

2014 - = Metin Ünal

DERNEĞİN YAPMIŞ OLDUĞU FAALİYETLER

1- Her yıl ramazan ve Kurban bayramı arefelerinde kabir ziyareti düzenlemiştir.

2- 30-05-1999 tarihinde köyümüz insanlarını kaynaştırma amaçlı, okul bahçesinde 1. Yaz Şöleni düzenlenmiştir.

3- Haziran 1999 yılında, dağdan köye getirilen içme suyunun, su yolunu açtırarak ve su borularını alarak, köye gelen içme suyuna katkıda bulunmuştur.

4- Ağustos 1999 yılında, 17 Ağustosta maramara bölgesinde meydana gelen depremde, köy dernek üyelerinin ve köy insanlarının depremzedelere yapmış olduğu yardımları yerine ulaştırılmasına yardımcı olmuştur.

5- Eylül 1999 yılında, köy mezarlığına, mezarlarda kullanılmak üzere beton kapak yaptırılmıştır. Bir müddet bu kapaklar cenaze defin işlerinde kullanılmıştır.

6- 11-06-2000 tarihinde okul bahçesinde 2. Yaz şöleni düzenlenmiştir.

7- 2001 yılında köyde ikamet eden ve köy okulunda okuyan çocuklara Ankara gezisi düzenlenmiştir.

8- Haziran 2001 yılında okul bahçesinde 3. Yaz şöleni düzenlenmiştir.

9- 2001 yılı Ramazan bayramında Dışkapı Yunus Emre Kültür Merkesinde bayramlaşma töreni yapılmış olup, dernek üyelerinin telefonları için bastırılan kitapçık dağıtılmıştır.

10- 26-05-2002 yılında, dişlinin bunarın yanında 4. Yaz şöleni düzenlenmiştir.

11- 2004 yılında, iki katlı, hizmet binası ve yemekhane olarak kullanılan bina yapılmıştır.

12- 2011 yılında, dernek üyelerine kolay ulaşılması için, kurumsal mesaj sistemi kurulmuştur.

13- 2013 yılında, Yemekhanenin fayans, kalebodur, alçı, badana, boya tadilatı yapılmıştır.

14- 16-06-2013 tarihinde, Kozayağı, Ahmetadil, Karacakaya, Haydar köyleri ile kaynaşma amaçlı, Karacakaya Gubaş mevkiinde 1. Tekebeli Şenliği düzenlenmiştir.

15- 2013 yılında, her yıl geleneksel olarak yapılmak üzere, Ramazan ayının ilk haftasında, köy yemekhanesinde, iftar yemeği verilmiştir.

16- 2013 yılında, Köy mezarlığına bay ve bayan için, Abdesthane yapılmıştır.

17- 2014 yılı ramazan ayında, köy yemekhanesinde geleneksel iftar yemeği verilmiştir.

18- 2015 yılında, köyümüz insanlarının kaynaşması için, köy yemekhanesinde çay ve höşmerim dağıtılmıştır.

19- 14-06-2015 tarihinde, Kozayağı, Ahmetadil, Karacakaya, Haydar, Elecik köyleri ile kaynaşma amaçlı, Karacakaya Gubaş mevkiinde 2. Tekebeli Şenliği düzenlenmiştir.

20- 2015 yılında, köy yemekhanesinin bahçesi düzenlenerek, toplantı ve düğünlerde kullanılmak üzere plastik masa ve sandalye alınmıştır.

21- 2015 yılında, köy muhtarlık binasının alt katında bulunan odaların, tadilat ve tamiratı yapılarak, bir odası, köy odası kültürünün yaşatılması amaçlı, köy odasına dönüştürülmüştür. Diğer iki oda, kütüphane ve doktor odası olarak düzenlenmiştir. Düzenlenen bu odalar için, bay ve bayan için abdesthane yapılmıştır.

22- 2015 yılında, yemekhanenin arka tarafında bulunan meydanın arka tarafına, güneş ve yağmurdan korunmak için beton duvarla çevrilip üzeri kapatılmıştır.

10 Ağustos 2016 28-29 dakika 28 denemesi var.
Yorumlar