Geleceğe Mektup - 2

--- Evet Sevgili gelecek nerede kalmıştık sanırım sana bir fıkrayla devam edecek demiştim. Sevgili gelecek
O günden bu güne kadar zaman o kadar hızlı aktı ki tıpkı fireni patlamış bir kamyon gibi her şeyi alt üst etti bu zaman denen olgu, Şunu diye bilirsin arkadaş ne-yapalım sorumlusu sizsiniz diye bilirsin çokta doğru söylersin.Sana yazdığım o son mektuptan bu güne kadar o kadar çok şey oldu ki hangisinden başlasam karar vermekte güçlük çekiyorum ama mutlaka sanada bir şeyler yazacağız dedik ve haberdar edeceğizimizin de söyledik yarın sen sormaz mısın neden haber vermedin diye deyil mi.

--- Biliyor musun diyeceğim ama sen geldiğin zaman bileceksin ve göreceksin bizler sizlere ne acılar bırakmışız ne kederler ve elemler bırakmışız sizlerin başına öyle dert ve keder bırakıyoruz ki eyer bizden öncekiler kalkıp ta size bıraktıklarımızı görselerdi şayet önce bizleri yok ederlerdi niçin-mi 1) Vatan Toprağını sattığımız için 2) Kulağımızı çıkan Feryatlara Kapatıp yattığımız için,3) Okuyup Öğrenmediğimiz İçin 4) Dini Din Ticareti yapanlara terk ettiğimiz için 5) Üretmeyi ve Çalışmayı Bırakıp Kendimizi vede En Önemlisi Sizleri Dilenci ve Sadaka Kültürüne Terk edip bunu da Meşrulaştırdığımız için 6) Zalimin Karşısına Çıkanlara En azından sözle de Olsa destek olmadığımız için 7) Soyana ve çalana Helal olsun diye ödül veren dünyada kaç ülke vardır bilemiyorum eğer öğrenirsen bunu da sen bana yazarsın oldumu, Benim Hırsızım senin Hırsızından daha değerli diyenler-ide yazarsın öğrenirsen öğrene bilirsen, Bu Örnekler çoğalır gider sevgili gelecek Onun için eyer O Şanlı ecdat kalkıp görselerdi bizim bu hovarda lığımızı onlardan bize kalan mirası onların düşman dediği ülkelere sattığımızı mutlaka bizi yok ederlerdi ama bizler halen tehlikenin farkında değiliz farkına vardığımız zamanda artık vakit geçmiş olacak ki buda sizlere Dert ve Keder demek oluyor Şimdiden Haberiniz Olsun Sevgili Gelecek.

--- Bizler siyaset çarkını içinde dönerek bir kör dövüşünü sürdürürken sizler geldiğiniz zaman sorunlarla karşılaşıp öyle bir mücadelenin içinde bulacaksınız ki kendinizi bizlerin sizlere bıraktığı miras kavga gürültü ve acı olacak diye korkuyorum. Nedenimi Şimdilik Bir Basınımız var bu basın Görsel ve yazılı olmak üzer ana olarak ikiye ayrılıyor, birde Sanal basın denen Bilgi sayar aracılığıyla İnternet Ortamında( Bu Buluşu Çağın Buluşu Olarak Görüyorum ben Katılan Olur yada Olmaz) Herkes Birbiriyle tanısın yada tanımasın bazen seviyeli bazende seviyesiz olarak buda herkesin kendi kişiliğiyle ilgili olarak, haberleşip paylaşarak dünyadan ve ülkemizden birbirlerini haberdar ediyorlar, ne kadar güzel diye bilirsin evet doğru güzel fakat Birileri Fincancı katırlarını Ürkütmüş olacak-ki rahatsız olanlar ve siyasi erk başta olmak şartıyla bu özgür haberleşme ağını kullanıma kapatıp zaptı rap altına almaya çalışıyorlar-ki o zaman sana benim yazdığım bu mektup dahi suç sayılma ihtimali yüksek demektir.

---Sizler gelince dünya nasıl olur bilemem ama bizde bu basın denen Haberleşme Önceden Özgürdü, Nasıl mı Ülkede yapılan Bir yanlışı Biz Bu Basın SAYESİNDE ÖĞRENİYORDUK ÇÜNKÜ Basının bir edebi vardı Bir Haysiyeti vardı Basın mensubu halkın duyan Kulağı Gören Gözü idi ufak tefek yalpalamalar haricinde pek fazla bir kırık notu yoktu. Nereden geldiği belirsiz bir güç, Bu Özgür değimiz Basını Kontrol etmeye başladı ve Olanlarda bundan sonra oldu. Kontrol eden güç Muhalefetin Sesini Kıstı, Yalınız kendi Doğrularını yada doğru bildiği yanlışları doğru gibi anlattı anlatı ve başka çaresi olmayan halkta bunu doğru sandı ve inandı bir daha inadı ve yıkacağız dediği duvarları yıktılar bu duvarlar yıkılmaması geren duvarlardı hemde Halktan destek alıyoruz dediler ve yıktılar evet sevgili gelecek Esasında yıkılan yakılan satılan vatandı.Yani Demokrasi denen serbest fikir deryasında yüzerek gelen timsahlar senin geleceğini yok ediyorlar ve bizlerde buna sesiz sesiz bakıp kalıyoruz, Bu Timsah sürüsü Denizden gelirken Karadan da sırtlanlar tavşan postuyla Halkın arasına Karışıp kendilerinin Tavşan olduğuna İnandırdılar bu Okumayı sevmeyen yalınız dinlemeyle alim Olacağını sanan bu Zavallı Halkı, Askerinin Kafasına Çuval geçirdiler Sorumlulara Siyasi Yaptırım gereği bir nota verilecek mi diye sorulduğunda Bu Sırtlanlar ve Timsahlar Bu Nota Müzik notası mı ki verelim diye, Dünyaya Nizam Veren Bu Ülkenin İnsanlarına Aşağılanmayı adeta Kabullendirdiler. Buda yetmedi Baktılar ki aralarında bir paylaşım kavgası başlattılar sonunun ne olduğu belli olmayan bu kavga sözde kendi aralarında gibi gözükürken birbirlerine vurdukları yumruğun ve tokadın acısını onlardan çok biz çekmeye başladık bizim canımız daha çok yanar oldu neden dövüşen başkası dayak yiyen başkası size ne oluyor diye bilirsin sevgili gelecek bizim canımızın yanması sizler içindir bizim ve sizin gidecek bir yurdunuz ve vatanınız daha yoktur Burası Son Türk Yurdudur Üzüntüm Ondandır. Bu Sırtlan ve Timsah sürüsü Tunus'tan Başlatıkları Yalancı Bir Baharla o Bölgeyi ve orada yaşayan Akılsız ve zavallı İnsanları Birbirine Kırdırdılar ve de kırdırmaya devem ediyorlar bakınca bu oynanan oyun sonunda bizede oynanacak gibi geliyor.

--- Sevgili gelecek Demiştim ya bir hisseden kıssa fıkrasıyla son vereceğim diye san-maki tümden son vereceğim sanma devam edecek sen okuduğun müddetçe ben de yazacağım. Şimdi sıra Cellada sorulan soruya: Her idamlık Mahkumun kararı açıklanınca Cellat başlarmış Ağlamaya, birisi dayanamayıp sormuş asılan başkası ipi çeken sen neden ağlarsın diye Celladın Cevabı Manidar, Ben asılana Ağlamıyorum Asılırken ben de ipini çekerken ayakları benim Boynuma dolaşıyor-da ben Ona Ağlıyorum diye cevap verir sevgili gelecek İpleri çekiyorlar ama Ayaklar bizim BOYNUMUZA DOLANIYOR. Şimdilik Sevgiler ve Hoşça kal sevgili gelecek.



13 Şubat 2014,