Gelmeyen
Solgun defterlerin buruk imzalarındaki tel örgüsüyüm. Bir deftere başlarkenki ilmiklenen ve sebat edilmeyen o her boş saatiyim gecenin. Hapsettiğim organik harflerimin ‘A’sı kırılan ve aşka varılamayan gardiyanıyım sayfaların. Artık aşkı yazmayacağım.
Kalbim sonsuz vitaminini aldı ve güneşiyle yanıp bronzlaştı o her mutsuzluğa; artık dayanamam. Dergisinde yayımlanan ve araştırmaya tabi tutulan gizemli duygularının sonsuz cesareti olamam.
Güle güle aşk! Seni karanlığın içindeki büyük taarruzla bana yanaşan acıların hasetlik cesaretlerine emanet ediyorum. İzin vermeyeceğim. Merhabaların buketine bağlanmış o boş kart olmayacağım, çiçeğinde sadece mutlu aşklara yer verilen temenniler dolu sakin saadetlerin.
Uyuttum seni kalbimde. Gece lambanı açtım korkma diye; ben yeterince korktum sevilememekten.
Gelmem bir daha sana aşk! Benim vazolar prensesi olup kırıla kırıla sevmeye artık hiç niyetim yok. Bronz madalyaları benim olsun, bir anlık kalp çarpıntısına tav olduğum bu zor günlerimin… Altını hep senindir, özlersen beni oralarda bir yerlerdeyim. Hiç kimsedeyim.