Gelmiyorsun

İçimde bir acı var, durmak bilmeyen, bir türlü iyileşmeyen.

Gözlerim hep uzaklarda, yolunu gözlüyor ve sen hiç gelmiyorsun. Aslına bakarsan gelmeyeceğini çok iyi biliyorum. Sanki bir gece uyudum, bu muhteşem rüyayı gördüm ve gözlerimi gerçeğe açtım. O halde ben o yalan dünyama geri dönmek istiyorum, bağırmak, çığlık atmak, seni karşıma alıp hiç birşey söylemeden öylece gözlerine bakmak istiyorum.

Yada uzaklara gitmeliyim, hani insanın çevresinde kendinden başkası olmaz ya, öyle bir yere. Belki bu acı diner, belki yine gülebilirim. Bitmek bilmeyen gecelerde kendimi, gün ışığında hayatın anlamını arayabilirim belki. Uçan kuşları kıskanır, esen rüzgara benzetirim, bir böceğin kocaman dünyasını seyreder, doğanın huzuruna bırakırım belkide tanıyamadığım kendimi.

Gitmek istiyorum buralardan. Yalanları, hataları, sahte insanları, hepsini arkamda bırakıp gitmek istiyorum, istiyorum da gideceğim yer ne kadar güzel kokarsa koksun, yine ağlatacak beni eminim. Nereye saklanmalı, nereye kadar kaçmalıyım bilmiyorum.

İçimdeki acıyı dindiremiyorum, ne yapmalıyım bilmiyorum.
Hayata olan inancımı kaybediyorum, kendimi yitiriyorum...

29 Nisan 2010 1-2 dakika 7 denemesi var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (1)
  • Umutsuzluk içinde devinimlerin yansımları satırlar. Hasret, sevdalı bağırda vuslata erememenin acısı ile birleşince, bir kıtlık, kısırlık, kuruluk rüzgarı estirir ömürde. Özenle üzerinde titrenilen saksıda çiçekler, dalları ile genişce göğe uzanan yeşilli allı ağaçlar kurur. Akan suya düşer kara lekeleri ile yangınlar. Kirlenir nehir. Gönül der ki, "gitmek gerek" ... Gitmeli, gidip ne etmeli de kurtulmalı, gidip ne etmeli de bulmalı, *gidip ne etmelide dindirmeli sızıyı. Zifir ağlarla örülmüş bir zaman. Ama içinde "gümüş bir tüy" gibi umut parlamıyor değil. Karşısına alıp, konuşmadan, belki de nefes dahi almadan öylece bakmak söndürecektir patlamış kara bulutlu volkanı.

    Yağmur dolsu alkış...

    //K//U//T//L//A//R//I//M//