Gerçekler
Öncelikle şu Osmanlı Mirası konusunu yıllar önce rafa kaldırmalıydık. Sonra da önümüze yarınımıza geleceğimize insanımıza tarımımıza sanayimize bakmalı ve çok çok bu iki sektörü, gerçeği geliştirmeye çalışmalıydık. Atatürk' ün lafı; Ülkemiz çiftçidir. Toprakla uğraşan insanımızı kalkındırmalıyız der. Diğer yandan Tıme dergisine konu olmuş Küba' da heykeli dikilmiş ve Afrika'nın Güneyinde ve Kuzeyinde kalan ülkelerde düşünceleri hala geçerlikte olan sevgili Atatürk' ü sanırım bir tek biz anlayamamışız sanırım bir tek biz önem vermemişiz ki; takvim yapraklarında 30 Ağustos Zafer Bayramı normal bir günmüş gibi basılmıştır. Böyle bir giriş yapayım dedim...
Misafir severlik ayrı. Eğer ucu sana dokunacak seni ekonomik açıdan zayıflatacaksa o da ayrı. Öngörü dediğimiz şey de bu. Duygusal yaklaşmanın zamanı mı? Artık dünyadaki tüm ülkeler bu romantizmi unutalı çok olmuştur. Önce kendi insanının çıkarlarını düşünmelisin. Ülkenin çıkarları da önemli...
Tuzu kuru olanlar çok rahatlar. Çünkü dört-beş-on maaş alıyorlar. Ülkemizde bir dönem a-b-c partisinden vekil ol yedi ceddin kurtulsun. 4 yıl gibi bir zaman da süper emekli ol tüm yurt dışı masraflarını vatandaşa ödet ve arsızca konuş....Bilirim sadece gözlüğüm kaliteli olsun diye Amerika' ya gidenler var hala...
Neyse;
Sayın Ahmet Davutoğlu dış işleri bakanıyken Süriye' ye gitti. Esad ile görüştü. Bakın neler konuşmuşlar on yıl öne; Ahmet bey oturuyor. Esad ayakta.
- Sayın Esad siz bize Osmanlı Mirasısınız. Bu nedenle lütfen bu gidişata son verelim. Esad ne demiş?
- Sayın Ahmet Bey o, o zamandı. Ama neredeyse asırlar oldu o zamanın bitmesi. Artık o köprülerin altından çok sular aktı. Siz bizim iç işlerimize karışmazsanız bu işi biz kendi aramızda çok çabuk çözeriz...Esad durduk yerde konuşmaz böyle. Bildiğiniz gibi Rusya-Çin-Kuzey Kore hatta İngiltere bile arkasında...Kendinden emin yani.
Sonuç; iki ayda Esad bitirilecekti. On sene geçti. Sandılar ki Kaddafi veya Saddam...Aslında bu ikisini bitirmek bile zordu. Hırslarının kurbanı oldular...
Bundan yıllar önce çevreme şöyle demişliğim var; bu Ülkeye bu Süriye konusu kaça patladı acaba? Kimse konuşmuyor bu konuyu?
Daha yeni yeni başladılar konuşmaya. Bu Süriye konusunda bomba bize patladı. Milyonlarca işsiz genç ve milyonlarca fakirleşen halk. Peki kimlere yaradı? Batıya kesin yaradı. Dört beş maaş alanlara kesin yaradı. İnşaatçılara bankalara kesin yaradı...
Peki bir tek örnek vereyim. Kanada' nın başkanı zengin Süriyelileri yardımcısıyla hava alanında gülümseyerek çocuklarını severek ve hatta hava soğuk üşümesinler diye kışlık kaban bile giydirip karşıladı...Vayy beee. Zaten Kanadalı insanların hayat standartları üst düzeyde daha da üst düzeye çıkaracaklar. Çıkar mı? Alın size çıkar...
Osmanlı Mirası! Vaayyyy beeee....
