Giderekten Ben (ego) 4
Çevredeki şeyler her aynı etki karşısında aynı tepki yansıması göstermeyeceğini yukarıda söyledik. Yukarıdaki kâğıt ve kâğıda etkiyen kuvvet çevrenin bir parçasıdır. Yani kâğıt ve ona etkiyen kuvvet çevrenin parçası oluşla çevrenin kısmi özellikli kendisidirler.
Bu yüzden çevrenin, kendi etkisiyle; kendi üzerine, kendini yansıtması vardır. Kap suyun rengini yansıtıyorsa, su da; kabın şeklini ve rengini alır. Çevre, tekil olayları üzerlerine olan aynı etkiyi, aynı şekilde yansıtmazlar. Çevre tekil olayları, yansıyan o etkinin farklı özelliklerini de yansıtma eğilimine yatkın olmanın çekenlikti çeşitliliğine sahiptirler. Bir yansımanın farklı özelliklerini yansıtma, o şeyin atom yapı düzeniyle ilişkilidir.
Yansıma ve yansıtmanın 'benlik' olma kuralı, çekendik oluşla seçme ayıklamalı duyarlığı (kendinizi) çevreden yalıtmaktır. Bu yalıtılma içinde yaptığınız tek şey dıştaki size doğru olan akı yönelce etkili enerjiyi düzenleyip, başka enerji biçimine dönüştürmektir (depolamak).
Kâğıt kırışması örneğimiz içinde dış etki olan yansıma, kâğıdımızı etkilerken; kâğıdımız kendi katlanma koordinatları ve kâğıdın yüzeyi bu yansımayı katlanma şekline ve kâğıt yüzeylerin şekillerine göre eğip büküyordu. Bu hal yansıyanla yansının arasında bir sürtünme olan fren ilişkisini de ortaya koyuyordu.
Bir tek süreç kendi içinde kesikli sürekli modüle dalga dizileri oluştururken; sürtünme etkisini veya firen olayını söylememiştik. Onu da burada hatırlatalım. Yani şeylerin zorunluluğu var. Girişmelerin zorunluluğu vardır. Yansıma olma şeylerin bir zorunluluğu ise modüle dalga olma (tanecik-parçacık-DNA)dizileri de girişmenin zorunluluğudurlar.
Hayat, enerji düzenlemesiyle ortaya çıkıyordu. Enerji düzen ilişkisi de kendinizi çevreden ayırtarak, kendinizi çevreye karıştırmayacağın yalıtmasıyla başlıyordu. Hayatı sürdürmekte bu enerji düzenleme işini sürekli hale getirmekle oluyordu. Çevreden izole etme, bu düzeni koruyucu enerji düzenlemesini sağlamayla (yöneten benin) başlangıç koşullarına atıfları şeklinde oluyordu. Bu sürdürülebilirlikti.
Şeyler iterasyonlar (birbirine benzerlerin tekrarını) yapıp, modüle dalga dizileri (topakları) oluşla birikip (depo-saklama); geri yansımalı hatırlamalı öğrenmenin şekil zaman zemin boyutuna dönüşüyordular. Oluşan bir kesikli izlek yönelce alanı, geriye dönüşün aynı andalığını taşımaktır.
Unutmayın her seferinde tekrar açılan kâğıdın aynı yerden katlanma eğilimi bir iterasyondu. Bu iterasyon aynı zamanda modüle dalga paketiydi. Bu katlanma olayı bir dış etkinin yansımasından kaynaklandığı için aynı şiddetteki yansıma hep aynı tepkiyi oluşturacağından, modüle iterasyonlu dalga yansımanın etkisiydi. Aynı şiddetteki dış uyarım bu izleğin anahtar-kilit modeli gibi oluşla bir uyum işlevi geri etkimeli hatırlamaydı.
Bu yüzden aynı alışmaları veren etki-tepki; öğrenilmiş, birbirini gerektiren etki tepki edimleriydiler. Henüz bu girişme inorganik düzey içinde oluşla mahfuzdurlar. Bu mahfuzluk, giderek kişilerin öznel (bilen benin-eylemli benin) duygu, düşünce yanlarını oluşturacaktılar.
Enerjiyi düzenleyen (mini minnacık modüle eden) süreçler iterasyonu aynı koordinat düzlemi içinde olmanın birbirine girişen yansımaları da giderekten karmaşıklaşan metabolizma süreçlerini ortaya koyuyordular.
Demek ki hayatın sürekliliği metabolizma (iç özümleme) süreçlerinin sürekliliği ile olmaktaydı. Her şey bir enerji kaynağıydı. Ama kendinizi dıştan yalıtır olmak sizi kısıtlı davranır olmakla da zorunlu kılmıştı.
Kısıtlılığı aşmak demek daha büyük enerji karşılanması ve enerji metabolizma süreçleri demekti. Bu da yalıtılmış benliğin süreçleriyle çelişiyordu. Bu nedenle yalıtımlı oluş, asgari olanların süreç içine seçilip konmasıyla sürekli oluyordu.
Bu nedenle, dışa karşı yalıtılan; dışta her şeyle değil de; bazı şeylere ilişkin oluşla bağımsızlaşan, izole ve modüle olan uzay boyutlu egomuz, seçici ve ayıklayıcı olmuştu. En az dış dünya ilişkisini gözetişle enerji sağlama ve düzenli enerji dönüştürme sürekliliği ile o girişen olay dizisi hem ego oluyordu. Hem de ego bu dizi ile kendi yaşamsal neşvü nemasını buluyordu.
Hem çelişecektiniz, hem çelişmeyecektiniz. İki karşılaşan girişmenin alan eğilimleri birbiri ile çelişirler. Bu nedenle sürtünme ve zorluklar ortaya konur. Sürtünmeden kaynaklı zorluklar girişmenin yeni bir denge ve uyum harmonisiyle uzlaşı ve akı eğimiyle yeni bir yol ortaya konur. Artık ilk çelişme, ortaya konan bu yeni bileşmeli, harmonin (rota) yolla çelişmemesi gerekir. Çelişirse, ortaya farklı süreç koyar.
Bastıran kararlıkla egonun korku ve kaygılı bir duyguya bürünmesi de bu seçme ayıklamanın korunur olmasıdır. Ego korunmasına ve egonun hayatı sürdürmesine karşı olan düzensiz ve bozucu oluşmanın denk düşen, elemce durumdan kaçınmasıydı. Bu özellik, sistemin korunma, başlangıç koşullarına atıf yapmanın temel ilkesiydi.
Sürecek