Git/me

......Battal beden bir geceyi düğümlüyorum boğazıma ve hiç gelmesin istiyorum o Hesperus'tan kopmuş bir ucu yer, diğer ucu sema da sabahlar. Nefesim ürkek ıslık misali ötüp duruyor göğsümde. Yine sen tütüyorsun gözlerimin önünde. Venüs'ten kayan yıldızlar misali ve her bir soluk alışımda, yaslanıp yüreğimin tellerine, inleyen nağmelerle çalıyorsun şarkımızı. Aşk kirpiklerimin arasından mavi akıyor tenime. Sızlarken sol yanım, dünlerde nelere dalıp gitmiyorum ki; Ilık rüzgârları ile yaz akşamları dolanıp duruyor başımda, şarkılar ardın sıra kulaklarımda. Sonunda dayanamıyor bir Halil İbrahim çıkıyor Musa, sazının telleri içimi acıta, acıta. On numara ağlıyor nakaratlarda aşk...
........Dönüşü olmayan gidişin geliyor aklıma, kuma, çakıla bata, bata paramparça olmuş bir ben şaşı beş baka kalıyorum ardından öylece suskun, ümitsiz
........Gerçek şu ki; yoksun artık. Marmara'nın o hırçın dalgaları acımasızca söküp alırken bedenini bedenimden nasıl da çaresiz kalıyorum bir bilebilsen sevgili. Seyrim öylesine uzun sürüyor ki sensizliğine, nefes bile almaksızın soluyorum yokluğunu. Sonrasında görünmez oluyorum, kendi meridyenimde un misali ufalmaktan ve hiç çıkmıyorum artık,debelenip durduğum kozamdan.Sen sevgili gelmiş oluncaya kadar yoo....kopmam,ayrılmam kozamdan.



GİT / ME

Zivan gecenin ikinci yarısındayım
Buz kesiği bir sabaha yürüyorum
Ve her adımımda biraz daha aksak
Düşe kalka sevgili o en bilinmeze

Çaresizliğimle bırakıp beni gidiyorsun

Soluklarım tükeniyor an be an
Dünlerde ne çok anılarımla sen
Film şeridi gibi geçmekte şimdi
Yosun yeşil gözlerimin önünden

Göz yaşlarıma rağmen gidiyorsun...

Yokluğunu avuçlarıma kına yakarak
Hasretini yüreğime acun eyleyerek
Çınar iken ağacımın dallarından dökülüp
Bir değil bin defa kurak toprağa sürgün

Gün yüzü görmez umutlarımla gidiyorsun.

31 Ağustos 2011 1-2 dakika 18 denemesi var.
Beğenenler (6)
Yorumlar (4)
  • 13 yıl önce

    İç duygularımızın düz yazıyla anlatımı.Güzel düşlerimizin engin denizlerde dolanışları.Ve sonrasında "Ne olursa olsun kal"deyiş.Sonra bu duyguları şiirsel dile çevirme.Şiirde her zaman bir arayış diye düşünüyorum.Şiirle denemeyi mi birleştirirsiniz.Yoksa hikaye ile mi bu işi yaparsınız?Gerçek şu ki her türlü yeniliğin sınırları zorlanmalı.Belli kalıpların içinde "Dar alanda paslaşmak"döngüsünü aşmalıyız.Şiiri hayallerinizin ötesine geçirirken zorlanma ihtimalimiz var.Türkülerimizin hikayesi olduğu gibi neden şiirlerimizin hikayesi olmasın?Sevgili arkadaşa çalişmasında başarılar dilerim.Sevgi ile.😙😙😙😙😙

  • 13 yıl önce

    Harika betimlemeler....yerinde tadında kullanılmış imgeler, şiirsel bir anlatım, şiirle desteklenmiş...Çok güzeldi arkadaşım...yüreğine sağlık...Başarılarınızın devamını dilerim...sevgilerle...👍👍😙😙😙👑

  • 13 yıl önce

    👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍😙

    Canım harikaydı.Kalemine zeval gelmesin.Tebrikler.Geçmiş bayramın kutlu olsun.Öpüyorum.Sevgimlesin...

  • 13 yıl önce

    bizim karşı gecekondularda yaşayan insanlar vardır. bu insanların içinden bir aile ocaklarına katkıda bulunması için rengarenk balonlar satarlar .eskiden bu uçan balonların hepsi yuvarlak filandı şimdikiler çok çeşitli. çizgi film kahramanlarından tutunda palyaçolara hatta pinokyoya kadar var. tavşancıklar bile gülümser dururlar. biz de çıtalı yapardık kuyruklu yıldızlardan aldığımız yıldızlarla donatırdık kuyruğunu. yüksek bir tepeye çıkıp uçurmaya çalışırdık. önemli olan rüzgardı. rüzgarı yakaladı mı yallah gözle görünmez olurdu. ne bilelim yükseklerde rüzgar daha güçlü olurmuş. çat kopardı ip. metrelerce ipi ha babam de babam sar sar bitiremezdik. çıtalı mı? kimbilir nefesi kesilince nereye düşerdi. ama düşerdi elbet ve ip takacak uçuracak bir çocuk elbette bulur hayata döndürürdü çıtalımızı. işte böye. rahat olurduk belki avuturdukta kendimizi. keşke şiir olarak düşünseymişiniz. ama şiir tadındaydı. sevgilerle her zaman kalın...