Gitmek

Gitmek; dönmeyi unuturcasına, yolu ardından sofra gibi katlar gibi gitmek... konuşmaktan medet ummadan, söze hacet duymadan, hissiyatın kaburgalarına yaslana yaslana gitmek... düşünmeyi uykusundan etmeden, fikre yük olmadan gitmek... endişeden aheste olarak, zamandan çekinmeden gitmek... dönmeyi, yaprakta kurumuş yeminli mürekkep sayarak, hicranla umut demleye demleye gitmek...

Bataklıktaki sazlıklar misali varlığını bilmeden gitmek... acaba demeyi unuturcasına, pişmanlığı bir kasırga saya saya gitmek... geçmişin gururunu geleceğin endişesine peşkeş çekmek zorunda kalmadan gitmek... soluk alırcasına, son nefes değerinde gitmek... bıkkınlık rüzgarına selam vererek, hırsın kucağına düşmeden gitmek... bir yaprağın, sonbaharın ayağına kendini salması hissiyle; bir yudum ılık suyun yanaktan yanağa sıçrarcasına gitmek...

Donuk toprağın baharda sıcağa teslim olması gibi gitmek... tek seferlik bileti olan yolcunun dönmemeye ant içmesi misali gitmek... dönüşün var olduğunu unutarak, adımlarına küse küse gitmek... nerede olduğunu ve nereye gittiğini önemsemeden gitmek... hüzne aşık ola ola, kalan saçı yol yola gitmek... arada bir ellerinle, hıçkırıktan kızaran yanaklarını sile sile gitmek...

Bahardan güze geceden gündüze varırcasına, varlığını var bilenlerin yokluğunu defterden silerek, kaderden bir avuç hayat iksiri ala ala gitmek... nedenlerden bir hitap hitaplardan bir kitap yaza yaza gitmek...

Sevdiğinin gözlerini hayal pencerene kazıya kazıya, sevdanın ruhunu kara kışta giyine giyine gitmek... hedefin kapısına vurmak nasip olmasa da, hayal tokmağını korumaktan utanmaya utanmaya gitmek...

Ya Rabbim; bozkıra dönen hayallerimi, kuruyan pınarlarımı, dinmeyen hasretimi, benden uzaktaki beni, bir damladan okyanusa komşu eyle diye diye gitmek... Yol bitmese de, yolcu durduğunda yol bitmiş demektir...

14 Şubat 2014 1-2 dakika 38 denemesi var.
Yorumlar