Gitmek Beceriksizi
Hani hep deriz ya; gitmek gerek. Öyle tası tarağı toplayıp gitmek değil! Bizi yoran kendimizi alıp gitmekten bahsediyorum. Bizi huzursuz eden o sesi uslandırmak, ceza niyetine gidiş...
Her defasında aynı sorular: Gitmek ama nereye? Öyle Bodrum, Marmaris falan sarmaz huzursuz ruh'u. Şöyle, giderken yanımıza alacağımız üç şey kontenjanlı adalardan birine mesela... Tabi o üç şey olmadan mümkünse.
Ardından diğer soru: Ne yaparım yalnız başıma?
Yalnız kalmak mı? Sahiden önemli midir yalnızlık psikolojisi? Yoksa önemli olan huzursuz ruh'un sakinleştirilmesi mi? İnsanın kaçtığı bizzat kendisiyken öyle adaymış, tenhaymış önemli olabilir mi gerçekten? Mantık-duygu çatışması bitmek bilmezken, birbirlerine kafa tutup duruyorken, insan kendinden gidemiyorken, içindeki asi'den kurtulamıyorken önemli midir gerçekten tüm bu safsatalar?
Gitmeyi ben de denedim. Hem de defalarca... Tası tarağı bıraktım. Yollarla hesaplaşa hesaplaşa gitmeyi denedim ilk önce, olmadı.
Aklımı bıraktım; yolu bulamadım.
Duygularımı sattım; yolumdan anlam çıkaramadım.
Yani gidemedim. Sonra da teşhisi koydum.
Ben herkes gibi, herkes ben gibi: Gitmek Beceriksiziyiz.
Evet yalnızlıktan mıdır bilmem ama kaçamıyoruz bir şeylerden, birilerinden...
Korkuyoruz tek başınalıktan..
İnsan kendinden kaçamadıktan sonra, bir yerlere gitmek gereksizdir sanıyorum..
Önce kendimizden, duygularımızdan kurtulmalıyız..
E bu da imkansız olduğundan, yine kaçmak zor oluyor...
Evet şair gerçekten biz "Gitmek Beceriksiziyiz.."
Tebrikler, anlatımınıza, seçtiğiniz konuya...👍👍👍
Anlatmak istediğim bu kadar güzel özetlenebilirdi.. Teşekkür ediyorumm 🙂