Göbüşünü Parmaklarıma Teslim Ederdi

Telaşı vardı.

Ofisin tek asma kilitli yağsız kepenklerini yukarı iteklediğimde paslanmış demirin gıcırtılı sesini duyup
üçü birden bir kaç aydır sığındıkları barınaklarının penceresinden çıkıp koşa koşa dizimin dibine gelirlerdi.

Oysa gelmediler. Sadece biri bahçe duvarının düzlüğünde ağır ağır yürüyerek ürkek ürkek yanıma kadar geldi. Miyavladı. Bu dişi olan tekirdi...İyi ama dişi Kömür ve erkek Tombiş neredeydi?

Tekir içeri girmedi. Kapı önünde oturup tek-tük miyavladı. Çayı hazırladım. Mal sayımını bildirdim.
Ofladım-pufladım ve zor da olsa bir bardak çayı içtim. Bir şeyler olduğu belliydi ama ne olmuştu?
Korktum! Arka bahçede bulunan barınağa gitmedim. Tekirin önüne biraz mama bıraktım. Ucundan-kıyısından tırtıkladı sonra duvardan atlayarak ofise girdi miyavladı...

Öğle ezanına doğru Kömür geldi. Kararsız, üzgün yüzüme baktı. İçeri girdi. Her zamanki yerine
zıpladı ve oradan bana baktı. Biraz temizlik yaptı. Yeniden aşağıya atladı. Bahçe duvarına bir hamlede zıpladı o da aynı Tekir gibi miyavladı yanıma geldi paçalarıma süründü-yaslandı oturdu kalktı...
Ama Tombiş hâlâ piyasada yoktu.

Tekir Kömür ve ben...

Üçümüz birlikte korktuğumuz şeye doğru yürüdük. O şeye yaklaştıkça yavaşladık ama artık o barınağın penceresinden bakmamızın zamanının geldiğini anladık. Tekir pencerenin dibindeki ağaca tırmandı. Kömür pencere pervazına atladı ve ben pencereyi aralayarak içeri baktım.

Tombiş orda zemindeydi. Boylu boyunca uzanmıştı.

Tekir Kömür ve ben akşama kadar birbirimize üzgün üzgün baktık.

Ne onlar mama yediler ne de ben bir lokma ekmek yedim.

Sadece fokurdayıp duran kızaran demliğin sesini dinler gibiydik.

Onlar miyavlamayı kesti ben de kesin gürültüyü yapmayı...Suskun ve oldukça üzgündük...

13 Aralık 2017 1-2 dakika 181 denemesi var.
Yorumlar