Göl Teyzem Ve Ben

Yolun iki tarafından göle akan su yatağının kenarında iki katlı ahşap bir evde,eniştem ve üç kızıyla oturuyordu teyzem.Bazı kışları dahil,genelde her yaz okul tatillerinde ananemle giderdik.



Üzeri dövme demirden çiçek motifleriyle süslenmiş bahçe kapısından içeri giriliyordu.Ev'in sokak kapısından içeri girildiğinde göze çarpan tahta merdiven boşluğu,kısa bir kolidor ve kavisli duvarda resim çerçeveleri göze çarpıyordu.Yine girişte bir küçük mutfak ve bir oda bulunuyordu.Üst katta ise üç yatak odası bir banyo büyük bir salon vardı.odaların biri enişteme aitti,tütün kokan odasında pipolarını doldururdu,ölü bir geyiğin asılı durduğu duvarın yanında birde avcı tüfeği asılıydı.Avcı elbiseleri,çizmeleri yatağının alt ucunda yer alırdı.



Salonun ortasında maun masa,etrafında oymalı sandalyeleriyle en az yirmi kişiyi misafir edebilir büyüklükteydi.Yemek salonunun öteki ucunda kışın sürekli yanan bir şömine vardı,kışın odayı ısıtan odunların kızıl alevi ortaya hoş bir ışık saçarken,etrafında kıvrılarak en çok ısınan minik cüssesiyle mıyavlayan beyaz pamuk adındaki şirin kedileriydi.Belki ben bile onun kadar öylesine zevkle o köşede yer almamımışmdır.Teyzem benim çileği çok sevdiğimi bildiğinden,ben daha gelmeden çileklerden reçelleri yapar bana sabah kahvaltılarımı hazırlardı,bir sabah benim saçlarımı okşadığında beyaz pamuğun bizi kıskanıp teyzemi ve beni tırmalarken,reçellerin nasıl masadan dağıldığını çok iyi hatırlarım.Yerlerde rengarenk serili el dokuması kilimlerin üzerine basamazken,beyaz pamuğun yaptığı yaramazlıktan kirlenen kilimlere çok üzülmüştüm.



Sabah kahvaltımı ettikten sonra,bisikletimin sepetine bir şişe suyla bir kitap alır gölün kenarına inerdim,kitabımı okuduktan sonra gölün karşısında batmakta olan güneşi saatlerce seyretmeye doyamazdım.Akşam eve geldiğimde eniştemin gölden tuttukarı tatlı su balıklarını teyzem temizler pişirir ve bizde afiyetle yerdik.Bazı sabahları eniştem teyzem ve kuzenlerimle yetiştirdikleri üzüm bağlarına giderdik,orda derme çatma yaptıkları bir klube ve birde köpekleri vardı.Bahçedeki hamakla gökyüzüne bakarak sallanırken üzümün yapraklarından sızan güneş ışığı yüzüme vurdukça kızaran yüzümü bağdaki kuyudan bakır kovayla çektiğim suyla serinletirdim.Burdaki şımarıklıkla yetinmeyip eve geldiğimizde yine evin bahçesindeki dut ağaçlarından dutlara tırmanır,ellerim ve üstüm kirlendikçe yine bahçedeki çeşmeyle heryerimi ıslatır,evin içindeki bulunan ahşap merdivenlerin korkuluğundan teyzem aşağıdan seslendiğinde kayarak inerdim,bazen merdiven boşluğuna saklanır onlarada saklambaçı çaktırmadan oynattırırdım.



Tatil bitip eve gitmeyi hiç istemezdim,teyzemin bana sıcak ve şefkatli yaklaşımı,içinde zevkle dolandığım bir aşağı bir yukarı inip çıkmayı bile eğlenceye dönüştürdüğüm evden ayrılmak oldukça zoruma gidiyordu.Teyzem bizi yine buluşmak ümidiyle öpüp uğurlamıştı.



Her sene aynı mevsimlerde,muhtemelen aynı tarihlerde okul tatile girer girmez biz ananemle bu şirin ve o kadar güzel yazlık beldede yaşayan teyzemlere giderdik.Yine okul tatil edildiği o yaz tam hazırlanıyorduk ki biz gitmeden bize gelen haber bizi şok etmişti.Teyzem üzüm bağlarındaki üzümlere verilen şişelerin içindeki ilacı su zannedip içmiş ve zehirlenmiş.Orası küçük bir kasaba olduğundan şehirdeki hastaneye gidene kadar yolda canını vermiş.Bu acı haber üzerine hemen yola çıktık,her sene güle oynaya zevkle gittiğim o yol hiç bitmiyor,uzadıkça uzuyor beni kahrediyordu.Eve vardımızda tutunma yerlerinden kayarak indiğim ahşap merdivenlerin gıcırdaması,kavisli duvarla asılı duran resimlerimiz ve beni kapıda karşılayan canım teyzemi hayal ettim bir an.Ölmeden bir akşam önce bana ördüğü beyaz danteli bitirmiş,bu dantel sevgili yeğenime hediyedir diye bir dip notla paketlemiş.Danteli her elime alışımda gözlerimden akan tuzlu yaşları silerken,sabah kahvaltılarımda mutlak olmazsa olmazlardan olan çilek reçelimi her yiyişimde beyaz yüzlü,temiz yürekli teyzemi anımsarım ve bir yazlık beldesinde geçirdiğim güzel anılarımla geçmişe hoş bir nostalji yolculuk yaparım.



Şimdi ne kapısını çalacak,ne ciğerden boynuma sarılacak,merdivenden kayarken düşeceğimden korkacak teyzem nede merdiven boşluklarına saklanıp yüreğini hoplatacak minik yeğenin var,gölde teyzem,arkada gölgem ve içimde haykırsamda sesimi duyaramadığım yıllara ve kadere kocaman bir sitemim var.







11.08.2009/00.03

05 Nisan 2010 4-5 dakika 74 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar