Gölge Etmeyin Yeter
Dünya Kadınlar Günü' ymüş... Hangi kadınlar? İsmi var cismi yok kadınlar mı?... Yok sayıldığı halde var MIŞ gibi yaşayanlar mı?... Olmadığı halde var sayılan bir topluluğa gün bağışlamak nedir?... Zaten oldum olası bu göstermelik günlere karşıyım. Anneler Günü, Sevgililer Günü, Dünya Kadınlar Günü, Dünya Çocuk Hakları Günü, Hayvanları Koruma Günü... Saymaya kalksam uzar gider bu liste. Hep, aslında olmayanlar adınadır bu günler. Rant kapısı...
Asıl konuya dönelim. Bir toplumda sessizlik olur; ' Birisi kız doğurdu galiba' diye sözde espri yaparlar... Yerleşmiş bu algı bir kez topluma. Daha doğduğu günden kız oldu diye aşağılanır onu doğuran ana.
'Eksik etek' derler kadına. Neden?... Eksiklik nerede? Bence onu eksik gören düşüncede.
'Sofradaki yeri öküzümüzden sonra gelen' derken koca usta haksız da değildi hani.
Karşı cinsin büyük bir bölümü tarafından erkeğe, ailesine hizmetle yükümlü olmanın dışında sadece cinsel bir obje olarak görülen kadına baskı ve şiddet yetmezmiş gibi bir de tacizle cezalandırılmaları günümüzde artık doğal karşılanır hale gelmiştir. Kariyer sahibi kadınların daha çok şiddete maruz kaldığını biliyor muydunuz? Ya manevi şiddet?... Kız çocuklarının uğradıkları taciz olayları toplumun nasıl sapık bir zihniyet ve davranış bataklığına saplandığını ve onları koruyan, destekleyen bir kesim olduğunu gözler önüne sermiştir. Kadına her tür şiddeti nefretle kınıyorum. Kadın olmanın bunca zorluğuna bir de 'Türkiye' de Kadın Olmak' eklenince kalem, sözün bittiği yere dayanıyor.
Usul usul ölüyoruz, ayırdında mısınız beyler? Bu sözde günü bize lütfettiklerini sananlara İADE EDİYORUZ!... 'Gölge etmeyin' yeter...