Gönderen: Gelecek
24.06.2061
Ey benim büyük milletim,
Bugün altmış yedi yaşına ayak basmış bulunuyorum. Yolun sonu denilen o yere bir adım daha yaklaşmanın biraz burukluğu, fazlaca sevinci suretime şekil veriyor. Azrail elleri ümüğümde gezse de, beni hiç mi hiç korkutmuyor. Bir numara olarak yaşadım ve bugün bile bir numara olarak yaşıyorum. Bundan dolayıdır ki öleceğime hiç inanmıyorum. Bedenim kara toprağa, ruhum ebediyete göç edecek olsa da, ne hedeflerime, ne fikirlerime ne de bugüne kadar insanlığa yararlı kıldığım şeylere bavulumda yer veriyorum. Ve asla hayatımı kaybedeceğimi de düşünmüyorum. En ince damarlarımda bile kazanma aşkı var oldukça ben olsa olsa ölümü kazanacağım diyorum bağıra çağıra...
Gel gelelim zaman aşımına uğrattığımız o eskilerden birkaç kelam dile getirerek devam edeyim şimdi de. Bundan seneler önce henüz lise sıralarında kendime belirlediğim rota doğrultusunda çevirdim hep dümenimi. Öyle ya bugün yaptıklarım o günlerden belliydi. Farzı misal ana hatlarıyla şunları söyleyebilirim: Şair demiştim kendime... Aslında kelimelere efendilik edip sonrasında da bunları kederle allayıp pullayan bir garip bedendim. Eşit ağırlık bölümünü seçtiğim sıralarda tanışmıştım hukukla. Hayallerimin başkentiydi. Hep iyi birer dost olduk. 'Adalet terazisinin yeryüzüne düşmüş hali ben olmalıyım.' diye söz verdiğimi de anımsar gibiyim şu sıralar ona. Yine o günlerde kişisel gelişime merak saldım. Hatta bunu öyle abartmışım ki, kişisellik bana yetmedi. ?Topluca Gelişin' dedim ve bu doğrultuda çalışmalara başladım. Velhasıl günlerden bir gün Türkiye dedim, Aydın Türkiye, sıradan ve sürüden olmayan Aydın Türkiye... İşte adını o gün koymuştum. 'Sıradan ve sürüden olmayanların yeri: Türkiye Aydınlanma Partisi...' Anlayacağınız iktidar koltuğuna oturmayı bile o yaşlarda planlamıştım.
Ben C.Ş.K. idim. Akranlarından çok uçuk noktayı işgal eden bir insan evladı... Orada burada hedef kavramı basitleştirilirken birileri, buna asla göz yummadım. Bizi küçük düşünme zindanına yollarlarken ben kırdım zincirlerimi. O vakit Kaf Dağı'nın zirvesinde ki yerimi almıştım. Gündüzleri güneşe ezberlettim ismimi, geceleri ay ve yıldıza. Sonralardan da siz insanlara...
Nihayetinde dostlar henüz on yedi yaşında bir naçizane bedenken bendeniz, kendimi yakın ve uzak gelecekte nerede görüyorsam bahsettim burada. O günlerden satır aralarına yazdığım bir cümle ile son noktayı koymak isterim bu mühim mektubuma:
'Özgeçmiş palavrası yerine özgelecek gerçeğiyle yaşayanlardanım. Milletimi de bu yolda görmekten onur duyarım'
Hoşça kalın diyarınızda, hoşça bakın zatınıza...
Cemre Şeyma KAPU
(Türkiye Cumhuriyeti Ölümsüz Başbakanı)
NOT: Değerli dostlar Atilla İlhan Kültür Vakfının liseler arası açmış olduğu " Kendiniz, yakın ve uzak gelecekteki yaşamınız hakkında ne düşünüyorsunuz ? " konulu kompozisyon yarışmasına gönderdiğim eserimdir. Eğer beğenirseniz sizden ricam http://yarisma2011.aibskv.net/ adresine tıklayıp oy gönderme şartlarını inceleyerek 10/a bölümünde ki birgaripbeden067 rumuzlu bu yazıma oy göndermenizdir. Eğer beğenmediyseniz de lütfen bu notu ciddiye almayın. Vesselam...
Bu yazıyı okudum, çok güzel kutluyorum canım.. SElamlar