Gönlümün Ticaretgâhı
Buz gibi oldu sokaklar. Ay ve yıldızlar kaybolmuş kaçarcasına. Bir matem var sanki gökyüzünde. Gerçek sandığım kaçamak hayaller yüklü zihnimde. Şu an ilk tanıştığımız yerdeyim. İlk yazdığım şiir ve ilk seni seviyorum dediğim köşede; yalnız ve ağlamaklı gözlerim. Günün son vapuru da geçti önümden. Saat gece yarısına bilmem kaç var ve ay ile yıldızlar hala firardalar. Kulaklığımda en sevdiğim şarkının fonu; daha başlamadan sezen belalım diye, dizlerimin bağı çözüldü ve zor attım banka kendimi.
Şimdi gitmek zor mu bilmem ama gidenin ardından kalabilmek çok zormuş. Her zorluğa dayandım da kaldıramadı yüreğim senden olanı. Çarpıp çıktığın kapım bile yasta. Gurur yapıp dönemiyorum arkamı, umurumda değilsin diyemiyorum sana. Belki de saçmalıyorum; zaten gidecektin, zaten benim olmamıştın diyor ya hani şair aynen öyle. Aslında kendime kızıyorum bu kadar bağlandığı için. Her sevginin bir yerde bittiği, her aşkın zamanla köreldiği bir devirde sevmek haddine mi düşmüş yüreğimin.
Of geç oldu ben artık çarpıp gittiğin o eve, hayallerimi yıktığın anılara doğru gideyim. Kızmıyorum merak etme. Sende haklısın, olması gerekeni yaptın ve aşkımı devre uygun bir fiyata sattın. Hadi kal sağlıcakla gönlümün ticaretgâhı.
Güzel bir deneme olmuş, kutluyorum Tunahan.. Selamlar, sevgiler