Gönül

Kimse izin alarak girmezdi içeri...bir bakmışız ki, yerleşik hayata geçmiş sakinleri, gönül denen konakta...konak haraptı oysa..mamur olmak isterdi önce..içerde garip sesler...Sevgii!.. diye bağıran hüzünkeşler..

Gönüle girenin hakkıydı sevilmek...gönülçelendi adı, gönülse hep çilekeş...yıllara rağmen ayakta kalabilmişti gönüllerimiz, ahşap konaklar misali...sarmaşıklar sarsa da her yanı, antika değeri taşırdı hala dört yanı...

Bazen sonbahar yaprakları dökülürdü bahçesine, bazen çocuk sesleri duyulurdu her köşesinden...güller fazla beklemezdi açılmak için, harap konak sa tamir edilmeyi beklerdi sadece...
girenler içeri, hesap ödemeden çıkardı...kalp işleri hep böyleydi zira, bedeli bedelsizdi...

ama dedim ya kırıktı konak, yıkıktı her yanı biraz...her çıkan, arkasına bakmadan çıkardı içinden...dertler se kalırdı, bir miras gibi.. ta ezelden...

03 Ekim 2010 30-60sn 248 denemesi var.
Yorumlar