Gücün İnşacı Olması Ve Gücün Parçalı Durumla Davranması 1

Gücün İnşacı Olması

Artık okurlar, genelliğin özellik davranışlı; özelliğin de genele gidici davranış içinde olduğunu bilir olacaktırlar. Güç gibi genel bir davranış, özel durumların yalıtımı içinde bencillik olacaktı. Sosyo toplumsa bilinç olacaktı. Tüm bu durumlar genelce olan gücün özel durumlu bir davranış şekli oluşuyla görülecektir.

Parça davranışlar ya da kesikli durum davranışları, genel davranışları taşımakla beraber; parça olay durumlar içinde genel davranışlar kısıtlı etkisiz olmakla, parça durum sanki genel davranışlarından soyunmuş gibi davranacaktılar. Parçalı davranışların genel davranışlardan sıyrılmış olan bir yığın kısıtlı özellikleri vardı. Kısıtlı olan onlarca haline göre, kısıtlı olmayan hali bu parça davranışın özel bağıntısı içinde düzenlilik ilişkisi oluşla yansıyacaktır.

Doğadaki sınırsız parçalı durumlara rağmen hep verdiğim bir örneği bir de bu açıdan vereyim. Deniz; fırtına ve çalkantılarıyla, gel gitleriyle, suda cisimleri yüzdürüp batırmasıyla, içinde hayatı barındırır olmasıyla vs. karmaşık ilişkili bir genellikçe davranışlı, güçtür.

Oysa damla deniz genelliğin bir parçasıdır. Damla, genelliğin özeliklerini taşır. Ancak damla genellik gibi davranamaz. Söz gelimi mikroorganizma dışında içinde balinayı besleyemez. Damlanın PH'ı, deniz kadar alanın tepkime ortamı olamaz. Tepkime ortamı olayları damlanın içine giremez. Damla üzerinde transatlantiği yüzdüremez. Fırtınalarını koyu veremez. İnsanı boğamaz vs. Bu bir seçme ayıklama oluşun kendilik ten işler eşmesidir. Filtrasyondur

Hem genellikten olup, hem genellik gibi davranamamanın nedeni neydi? Hemen bileceğiniz gibi özel bağıntılı yalıtım olmak, kendisine tıkaçla, sınırlı sonlu seçme ayıklamanın korunur yasa, olmasıdır. Yani damladaki genelliğin belirim karakterini, ortaya koyup yansıma bağ yapacak olan girişicilerin o özel bağıntı içinde olamaması nedenle; parça olaylar genelce olan tutumdan sıyrılmış soyunmuş gibi kısıtlı davranırlar. Böylece parça olaylarda çokluğun birden zincirleme belirimi yerine; sade ve yalın olanın belirmesi de düzenlilik algısını ve düzenliliğin korunumunu (hafıza olmasını- şemaca davranışı) oluşur.

Deniz genelliği, tıkalı özel bağıntının içinde seleksiyona tabii tutulmakla genellik tavrı parça hal içinde minimalize özellik yansıta bilme durumuna düşürülür. Eş deyişle; damladaki genelce belirmeyi yansıtır olacakla olması gereken genelce bağ yapar durumların sayısız çokluğu, özel bağıntı dışında kalırlar. Böylece parça olan sınırlı boyut zamanlı durum, genelliği yansıtabilir bağ yaparlardan yoksun kalırlar.

Genelliği yansıtacaklar o özel bağıntı içinde olmamakla parça olan, genelliğini yansıyamaz. Anne olma karekterini taşıyan bir parça oluş; çocuk doğurmadıkça anne olamaz. Çocuk anne girişmesi beliremez. Okurlar şunu da iyi bilmeli ki düzenliğin sade yalın halli, genelce davranışla; dinamik denge içine girer. Tüm dengeler statik olmayıp; dinamiktirler. Yani statik dengeler, dinamik dengenin orta yoğunlukla belirim yapar olmasıdırlar. Bir uzay devim boyutunun, kendi olay zamanına göre; kendi dinamiğinden imbiklenen statik dengeleri, görece gelip geçici durumdurlar.

Damlanın her tür girişicileri bulunduramaması nedenle, özel bağıntı; damla oluşla parçalı davranır. Damla birçok genelce özelliklerini belirtememekle, olay ufkunu iyice yalınlaşır, sadeleşir. Bu yalınlaşış ile ve sadeleşmeyle damla; özel bağıntılı, daha düzenli bir parça yapısının yalıtım hareketine dönüşür.

Totemi dönem, totemi anlam (mana) üzerinde kendi totem sürecini ortaklaştırdı. Totem alan kişiler arası sentezi ortaklaştıran bir süreçti. Bu ortaklaştırmayı totem alanın içine merkezi çekim odağı kıldı. Odaklaşan bu çekimin içinde kişinin temel gereksinimleri vardı.

Doğal ortamın kişi üzerine çevre alan etkisi, insanın mana anlaması içinde totem etkiydi. Yani totem, dıştaki nesnelliğin insan anlaması olmakla, insana göre hakiki olan bir genellikti. Yani totem, kendi öncesinin (kişi bencilliğinin) zorunluluğu olan bu ortaklaştırıcı ve odaklayıcı mana ilişkisini grup içinde "merkezi kılan" mana anlamalı bir sembolizmdi.

Totem alanın genelliği parçalı tabu durumlarla yalın ve düzenli hale getirilmekle totem alanın içi inşacı olur. Totem sizin içinizdeki bencilliğe ve dışınızdaki sosyo toplumsa zorunlulukları; mana yaptı. Totem, manadı anlama üzerinde, "tam da size göre olanların" seçme ayıklamalarını; totem alan içinde sentezi çevrim yapılmasını sembolize etmenin aklı ve buluşuydu.

Totemi dönem içinde, mana ilişkili çekim merkezinin; kişiye etki eden sembolizmi, totemdi. Totem sembolizmi grubunu, çekim merkezi ekseninde çevrime katıldım yaptırmanın sedimantasyoncusuydu.

Nasıl sosyal birlikti dönemde manadı sembolizm totemse; işte bu nedenle ön ittifaklardaki sembolizm bilinci de, İLAHTI. İlah, ön ittifaklardaki gruplar arası bağıntıyı kurdurmanın iradesiydi. İlah, ayrı sosyo kültürel oluşları, ilahtı sentezi çekimin çevresinde, çöktürmeye katılım yaptırmanın sembolizmiydi.

Sembolizm, totem alan içinde katalizleme yapıyordu. Kendisine bir şey olmuyordu. Sürece bir ucuyla donmuşluk vermekle kristalize ediyorken diğer ucuyla bağsa eğimin verdiği merkezi çekimli ivmeyle durumu çok devingen hale getiriyordu. Merkezi çekim bir odaklaştırma bir otorite olmak yanında, tek tek kişilerin, biyo somatik psikolojili kendi bencilliklerini bulduğu yer olmakla asıl odak merkezi çekimi olmanın kendisiydi.

Atalarımız totem dönemle totem sembolizmi üzerinde inşalaşmanın buluşunu yapmıştı. Sosyal anlayış artık kabullerini ve retlerini bu sembolizm üzerinde yapacaktı. Yeni kabullerini bu sembolizm üzerinde yapı içine alırken, retlerinizde bu sembolizm üzerinde sosyal alanın dışına atacaktı. Tabular sembolizm üzerinde işlerleşti. İlk öznel anlamanın inşası böyleydi.

Totem ve ilah sembolizmlerinden her biri, kendisine özgü kendi dönemlerin kabullerini ve retlerini kendi sembolizm anlayışı üzerinde seçme ayıklama yaptırmalarının sosyal inşasıydılar.

Gücün Özel Durumlu Davranışı

Varlık, hele de düzenli enerji santralli varlıklar; alan etkili doğadaki çevresel güçten kopan parçalardı. Az çok yalıtımlı olan parça, kendisini oluşan çevreyle girişmesi içinde oluşan etki tepki kuralı gereği ile bu parçacık türü bağıntılar kendilikten bir 'yalıtımlı yansıma' olup; yalıtımlı yansıma bu hal ile kendi kendisini korunumlu hale soktu.

Geri bağlanımdı korunum ve parçacık oluşuyla atom, elektron düzlemli enerji valans bant düzeyleriyle birer parçacıktı. Kuantum düzlem varlıkları, atoma göre parçacıktı. Atom bileşiklerine göre parçacıktı. Ve giderek hücre sentezi, doku ve organlara göre parçacıktı.

Başlangıç gücünün kahreden dehşetine rağmen sadeliği ve sade oluşla olaylarını süreçleyen nedense ilişkilerinin çoğu bugünkü şartlarda yoktu. Bugünün karmaşıklığı ve karmaşıklığı süreçleyen nedense ilişkiler de, başlangıçta yoktu.

Bu nedenle parçacık oluşa özgü taşınan düzenlilik; genel alan etkisine göre birçok genel alan etkisini taşır olmaktan soyunmuşlukla yansıyan yalıtımdı. Bu yalınlaşmış yalıtım; o sadelik içinde olmaya veya o karmaşık ortam içinde oluşmaklığa özgü bir durumdular.

O sadeliğe ve o karmaşıklığa özgü oluşlar da o olay sürecin kesikli sürekli tıkaçlanma oluşuydu. Kesikli yalıtım kimi durumlarda tersinmezliğin geri dönüşsüzlüğüdür. Konuyu daha ayrıntılamayacağım.

Seçme ayıklaması yapılan özel bağıntılı bu parçacıklı yalıtılma; kendisine özgü tekil parça ilişkisi oluşla bir düzendi. Düzen dediğimiz şey, parça süreç oluşun tam da kendisiydi.

Parçalı oluşla, parçanın tepkiye göre kendi içinde düzenli akış yaptırması; organizma düzlemi içinde geri bağlaşımlı bencildi korunan yasalı bilincin kendisi olmuştu.

Aynı çevresel alan etkili gücün, parçacık kabili özel bağıntılı bilincin ileri evresi de kişi, oldu. Kişinin kendisi dışındaki kişiler de empati yoluyla kişinin içindeki kişi bilincine doğru geri bağlanım yaptı.

İşte sosyal oluşun temeli buydu. Yani sosyal oluş kendinizdeki bencil oluşun empatisiyle karşı taraf kişilerin bencilliklerine seslenebilmeydi. Kişi benci olan bilinç, korunan yasaydı. Sosyal ilişki, korunan yasaya göre seçme ayıklamalı bilinç olacaktı. Kişi benci bilinç; sosyo-toplumsa inşacı sentezle yasa bilinçti.

01 Kasım 2015 7-8 dakika 1084 denemesi var.
Yorumlar