Güllerin İçinde,Tarihin Kalbinde Bir Kent : Diyarbakır

Sisli bir kent düşünün,yalın ve sâkin..
Adının anlattığının değil de hakkında duyulanların önemli olduğu bir kentin öyküsüdür bu.
Diyarbakır..
Surların ev sahipliği yaptığı şehir.Onca yapının arasında,sırların ortasında gizli bir şehir.Tarihi yapısıyla meşhurdur;fakat ne Âsurlar sahiplenmiştir onu ne de yetiştirdiği şairler.Yalnız,yapayalnız;kitaplara sığmayan kısacık bir öykü..

Âsur medeniyetinin bekçisi.
Hep ardında iz bırakan sevdalar biriktirir içinde,suskundur çoğu zaman..Bilinmeyenlerini Dicle vadisine gömmüştür.Sessiz,sakin bir o kadar da deli bir nehir.
Hep kolladıkça bir şeyleri,defalarca aldatılan bir şehir.
Siz,hiç özleyebildiniz mi bir kenti?
Güllerin içinden hiç denediniz mi özleyebilmeyi?
Bir şehir,güllerin arasından sizi gözleyen bir şehir.Tarihi kollayacak kadar sert,seveni içinde yaşatabilecek kadar nazik bir şehir.
Özlenilmeden,görülmeden yapılan,yaratılan;puslu bulutların arasında sıcak bir insan yüzüdür Diyarbakır.Güneş imrendirerek doğar surların kalbine.
Peki siz hiç dolaşabildiniz mi bir gece yarısı elleriniz ceplerinizde,kalbiniz bir başka hâyâlde,dudağınızda bir ıslık ile?Gözlerinizi kapatmayı denediniz mi hiç surların üzerinde?Esen rüzgarı dinlediniz mi hiç?
Siz!..
Bir kenti hiç sevebildiniz mi?
Dolaşabildiniz mi hiç tarihin derinliklerinde,hissedebildiniz mi geçmişi?Yargıların arasında sevimli bir çocuk yüzüydü oysa,suskun ve içinde aşkları yaşatan..Yaşattıkça da aldatılan.
Usta bir tiyatrocudur Diyarbakır,ağladıkça gülmeyi öğreten.Tarihi ile,yetiştirdikleri ile,doğallığı ile..
Soruyorum,

Sahiden,siz hiç sevebildiniz mi bir kenti?
Yargılanmadan,yaşayarak;en önemlisi hissederek!..
Sahiden,siz hiç sevdiniz mi?