Gülümseyin
Geceleri karanlıktır sokaklar, görmesini bilirseniz, hüzün yağmaktadır yığınla, bazı evlerin de ışıkları yanar, aydınlıktır ama oralara da karanlık bir hüzün yağar. Yalnızlık ve hüzün kardeştir demişti bir büyüğüm, bundan yıllar önce, o zamanlar çok anlayamamış ve kavrayamamış olsam da şimdilerde anlıyorum.
Daha bir alıcı gözle bakıyorum çevreme, insanlara, taşıdıkları yürekleri görüyorum, kırılmış, parçalanmış hüzünlü ve yalnız. Aslında yalnızlık iyidir kimi zaman ama kalabalıklar ortasında yalnız kalmak, kötü bir duygu olsa gerek. İnsanlar yalnız ve sessizliğe bürünmüş, caddeler kalabalık, şehirler kalabalık, sokaklar öyle, belki gülümsüyor dudakları ama derinden yaralılar. Herkesin bir hikâyesi vardır, kimisi mutlu başlar, sonu hüsrandır, kimisi hüzünlü başlar, sonu mutluluktur.
Bazen düşünüyorum yalnızlık ve hüzün kardeşse eğer, mutluluk ve hüsran da kardeş olabilir mi, diye? Neden olmasın, mutlu olmasını bilen bir yürek, hüsranı en derinden yaşıyor ve paylaşıyorsa yaşamı, hüsranın içinde de bir mutluluk bulabilir. İnsan isterse, en kötü anlarda, en kötü zamanlarda bile, mutlu olmayı başarabilir. Tabloda yer alan karmaşık ve darmadağın bir resmin ortasında, yer alan minik papatyayı görebiliyorsa gözleriniz, mutlu olmak için çarpan bir kalbe sahipsiniz.
O zaman gülümseyin haydi, bakın, bu yazılanları okuyabiliyorsunuz.
Hoşça kalın...