Gün Ağlar Hasankeyfe
GAP Ardı...
14 şehit anıtının hemen üstünde, rengi mavi ve yüzü bu şehir kadar soluk kahvende iki çay içtim.
Yıllar öncesinin ağır ve tozlu tadıydı ayran aşın ve katmerin. Tabakhane deresi hep beynimde yorgun ve emekçi dericilerin bir ağızdan söylenen türküsü oluyordu.
Uzadı gitti yollar, rüzgarlıydı...
Bir Nemrud akşamı,kaya ve toz yığını ile sabahı sabaha katıp, ilahi bir dokunuşla seyre daldım şems'in yüzünü.
Güzeldi
Serindi...
Senden kalan ayva dalında tadıydı bu seher vaktinin ve buralarda aynı nakaratta çok gözyaşı düşmüştü 'çimenlerin üstüne'.
Haritada zorlana zorlana bulduğum, bulmacalarda petrol şehrimizi ezbere bildiğimdin.
Ne çok şehir olmuşsun sen öyle; iki şehir ,iki kent...
Bir çay sıcaklığı misafir etti yüreğimi, ben içtim sen dinledin, ben dinledim sen sustun...
Ayn Züleyha ateşe rengini vermişti, dua olmuştun Mesih'in dilinden dökülen ve iki sütundan biri yıkılırsa kaybolup gidecektin. Dua ettim gitme diye... Balığın karnında olsam diye düşündüm, konuşur muydum bende İbrahim'le...
Selam verdim Eyyub'a, içtim suyundan.
Güzeldi
Serindi...
Halfeti bir erim uzaktaydı. Tekne aynı tekne, su aynı suydu. Yakındı, uzaktı her şey sana yazadurduğumda.
Dinle;
Saati belli belirsiz
Bir zamanda
fark edilmeden
Koşuyolu'dan inip
Salacak'ta çay içiyor
Yakın olan
Uzaktakilerle...
Seyre daldım gece gerdanlığını. Benziyorsun Rum'dan kalan sokaklara. Doğuya döndüm usulca.
Mor Gabriel selam verdi;
Ding dong...
Kulağımda;
Gözleri aşka gülen, her gün yenilenen nihavent bir şarkı.
İçimde;
Bir ter
Bir ten damlası yüzün...
Ve en çok asırlardır kardeşçe nasıl yaşadın bunu düşündüm.
Kardeştik; çünkü,birdik.
Haykırdı Cami-i Kebir'in;
La ilehe illlah...
* /Kiraz çiçeklerinde tatlanır hikaye
Ten solur aşk çivit rengi sabaha
Açılır arda yalnızlık sedası
Yanağında tan gülleri
Hasankeyf yenik düşer suya
Sus olur gün.../*
Şaşırdın!
Bir dost yüreğinden seslendim sana,mutluydum...
İlle de kınalı elleri ile kahveyi en acı hali ile getiren ela gözlü gelin oluyordun.
Karşı kıyın kalabalık,mevsimin sevecendi.
Duydum,
Ağlamıştın sen de yiğidini suya veren can gibi.
Tıpkı;
Ben gibi,
O gibi...
Sevgiyle kalın...
* Işın Ergüney'in Gün Ağlar Hasankeyfe adlı şiirinden alıntıdır.
Sevgili Cemal,
Uzun süren suskunluğunu GAP Ardı mektubuyla bozdu... Ülkemizin tarih kokan bu olağan üstü tarihi ve kültürel miras dolu yerlerini onunla birlikte bir kez daha soluklandık.
Teşekkürler Cemal Mıhçı...
👍
ooooooooo inansam mı acaba değerli yöneticim 😂 aman efem bu ne şeref hele ki böyle bir yazıyla👍
+Tabakhane deresi hep beynimde yorgun ve emekçi dericilerin bir ağızdan söylenen türküsü oluyordu.
Uzadı gitti yollar, rüzgarlıydı..'güzel bir öykünün çekiciliğinde cümleler. Buna bir öykü yazmamak mümkün mü? Fakat okumadığım Işın beyin şiiri de bir o kadar güzelmiş. Merhaba sevgili kardeşim.
Benim Mardinde bir yazım vardı, çok sıcaktı. Yazıyı okurken paylaşım yaptığın fotoğraflar geçti gözüm önünden demek birikiyor muş ne güzel.
Şiir gibi yaşananlar şiir gibi anlatılşmış böyle geniş kapsamlısı benimde başıma diyorum ve kutluyorum.