Gün Senin Günün..
Leyla'm mı ol demiştim, Mecnun eyledin beni? Yaşadığımı sandığın sensizlik şehrinde bu gece yani biraz her gece gibi yatmadan önce yarım bardak sensizlik içtim. Bazı geceler sıkıntılar ormanında buluyorum kendimi kaybolmuşluğumla. Sen ağlıyor sanıyor, ağlıyorum. Gözlerimden yaş yerine yine sen akıyorsun. Sensizliğe uzandığım geceden kalkıp hiç kimselerin gezdiği sokaklarda ellerim cebimde geziyorum.
Yıldızlara bakıyor ?keşke yıldız olsaydın ? diyorum! İşte o zaman her gece görürdüm seni. Yıldızlardan çok ötelerde olduğunu anımsıyor sonu sende bitmeyen yola devam ediyorum. Yol kenarında duran çöp kutusunun dibinde yatan sokak köpeğini görüyorum. O'da en az benim kadar sahipsiz. Üşütüyor gece sokak köpeğini. Sokak köpeği geceye, ben sana üşüyorum.
Gecenin denizinde tabanı delik, kürekleri kırık sandalım ile ilerlerken pusulasını kaybetmiş kaptan gibiyim birazda hoyratça. Adını yer ile göğe sığdıramazken ben, adını sığdırdın bana ait olmayan bir kalbe. Neden? Şimdi gemisini batırmaya gönüllü kaptan kadar batırıyorum gemimi yani kendimi, yani bizi. Ölüyorum işte bizsizliğe.
Sevin; gün senin günün.