Günümüzde İnsan Onuru
Insanlik sonu görünmeyen fırtınalı denizler üzerinde, meçhule dogru yelken açmış, beyinleri uyuşturulmuş vaziyette gidiyor. Yelkenleri sağlam değil, nereden ve kimden geldiği belli değil. Bu yolculuk esnasında ya denizin tam ortasında yırtılıverirse. Dalgaların azametinden, ürkütücü görüntüsünden, diger yelkenliler kendilerini tehlikeye atıp gelirlermi yardıma.
21. yüzyil dünyasi azgın dalgaları olan bir deniz, insanlar bu deniz üzerindeki yelkenli. Insanoglu tarih boyunca ne azgın dalgalarla mücadele etmiş, bunuda atlatır demeyin. Allah aşkına demeyin. Bu yüzyil cok farklı. Yolculuğa çıkarken sağlam yelken bezi alınmamış, yırtılması an meselesi. Hepsinin sağ alt köşelerinde marka olarak "Karakter" yazısı iliştirilmiş.
Magazin dünyasında her gün gördüğümüz haberlerden misal, bilmem ne isimli film yıldızının 15 bin dolar ödediği don meselesi. Insanlar başlar bu haber üzerine "yakışır, helal olsun" gibilerinden nakarata. Afrikada açlıktan ölmek üzere olan sabinin, Akbabanın bakışları altında sürünerek yiyecek araması ve mücadelesinden mağlup olup, Akbabaya bir öğünlük yemek olması. Yine aynı koro başlar nakarata. "Yazık, vah vah". Arada bir nakaratlar birbirine karışır, helal olsun, yakışır, yazık ve vah vahlar.
Yanında ter akıtıp çalışan işçisinin parasından üç kuruş çalmayı marifet bilen patron, ve yine aynı patronun reklam icin afrodit görünüşlülere dolarlar akıtırken yüzünün kızarmaması.
Bir futbolcunun 10 dakika kuvvet harcayarak kazandığı parayı yıllarca kuvvet harcayıp kazanamayan garibanlar.
Bu misaller uzar gider, kitaplar almaz.. Bir Pazar tatili günü insanların içini karartmadan bağlamak gerek konuyu.
Insan onurumu ?.
Sahi bu yüzyılda varmı öyle bir şey ?
Unutmadan ilave edeyim. O yelkenlinin "Karakter" markası yazan yerinin altında küçük yazılarla yüzde doksan "hakiki duygusuzluk" ipliklerinden imal edilmiştir yazıyordu.