Hadi Bir Deneyelim...

İnsan hayatında herşeyle karşılaşıyor da gün gelip şiirler yazacağımı hiç tahmin etmezdim. Şimdi çok daha iyi anlıyorum şirlerin hangi yüreklerden çıktığını. Bam teline basılmalıymış ki insanoğlunun kalpten derin nâmeler süzülebilsin, kalbi acı çekmeliymiş ki, kelimeler dilden değil yürekten çıkabilsin...
Niye deneme yazmaya kalktım ki şimdi ben? Kimbilir belki de paylaşmak istedim dimdik görünmeye çalıştığım gerçek dünyamda kimselerle paylaşamadıklarımı. Okyanus ortasında küçük bir sandaldım ben; kendi halinde, sürat teknelerinin yarıştığı, gösterişli dünyanın orta yerinde kendi olmaya çalışan küçük bir sandal. Fırtınalara tek başına göğüs geren, rotasını şaşırmadan yoluna devam eden adam gibi bir sandal. Sandalın da adam gibisi mi olurmuş demeyin şimdi, hakikaten adam gibi, en erkeğim diyenden daha adam gibi işte. Bir gün bir yolcu geldi; kimselere güvenmediğim o ihtişamlı dünyada gerçekten güvenilmeye lâyık gördüğüm bir yolcu. Herşeyimi paylaştım onunla, derdime dert, sesime ses oldu. Hatırladıkça o günleri hâlâ tebessüm bile edebiliyorum, belki de bir daha öyle günler yaşayamayacağımı bile bile. Hani ruh ikizi derler ya bizimki de öyleydi işte, tek bir harften ne demek istediğimizi anlayabiliyorduk desem inanın abartmış olmam.
Bir sabah uyandığımda yolcu gitmişti, neden gittiğini bile bilmiyordum. Günlerce cevaplar aradım kendi kendime. Tamam gittin be adam, her ne sebeple gittiysen gittin, küreklerimi, pusulamı neden alıp gittin. Bak işte fırtına çıktı, ne yolumu bulabiliyorum ne de dalgalara karşı gücüm var, sürüklenip duruyorum, ha battım ha batacağım. Biliyorum elbet bu fırtına dinecek, hasarlarımı onarıp, tekrar yönümü bulacağım, yolcuyu da unuturum, bana değer vermeyene ben hiç değer vermem, siler giderim onu da biliyorum. Ama benim korkum başka, ya bir daha güvenip kimseleri sevemezsem...
Benden deneme bu kadar olur ya da hiç denemese miydim? :?

25 Eylül 2010 1-2 dakika 1 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar