Halk Ve Halklar - 4
Halk, toplumsal aidiyet müşterekliğindeki, sosyal (yaşantılaşmış) olan yapı, etnik birlikti. Bu alan da, giderek süreç içinde, karmaşıklaşan bir halk geri hizmet alanını ortaya çıkarmaya başladı. Halk bir öznel olgular ve özel yaşam geliştirmeler alanıdır.
Oysa sosyal birlikçi etnik yaşamların totemdi özel hayat yaşantılaştırması ve özel yaşamını tüketmesi gibi bir lüksleri giderek değişen etkilerle azaldı. Ozel oksijen çadırında korunuşlar içinde olmadı ve hiçbir zamanda olamazdı da. Bunları, etnik yapıyı, halk yapıyı doğru anlama ve bu kavramların kendisine özgü enformasyonları içeriyor olmalarına, dayanarak belirttim.
Bir toplumun içinde ancak bir halk vardır. Oysa çoğu aydınlar sureti endam ederek, toplum içinde halkların kardeşliğinden bahseder. Kulaklarımız bu tür cümlelerin kullanımına öylesine bildiktir ki, aykırı olanı anlamakta zorlanırız. Bu alabildiğine yanlış, rast gele, tarihi süreci koparılmış bir göz ardı edişin, kendisini açık etmesidir. Bu tür cümlelerin yorumsal dönüşmesi her öznelliğin harcı değildir.
Oysa etnik yapılar, halk değildir. Etnik yapılar bir türden homojinite birliktir. Yani siz, etnik yapıları kast ederek, halklar diyemezsiniz. Her bir etnik yapı, birbirine göre yine bir sosyal birlikti karşı etnik yapıdır.
Bir toplumun halkı için, halklar söylemi tam bir bilgi kirliliğidir. Tam bir bilgi karartmasıdır. Ve bu bir dezenformasyondur. Sapla samanın karışmasıdır. Halk, etnik olanların ittifaklı olan doğal halidir. Yine halk, emekli (hünerli) üretim girişmesinin sonucunda, çeşitli nedenlerle ortaya emek koyamayan her bir etnik yapı üyelerinin toplum karşısındaki ortak özellikleridir.
Etnik yapıların ana belirleyicisi totem kandaş bağ iken; halkı belirleyen ana belirleyicilerden sadece birisi; yaşlılık, sakatlık, çocukluk gibi nedenlerle hünerli emeğe katılamayanların ortak yazgısıydı. Hünerli emeği koyamamak, ittifak içindeki tüm etnik yapılardaki insanların ortak olan bir insan özelliği idi. Halk, bir yanıyla üretimse olamayan bir alandı.
Hünerli emekler girişmesi sosyal birlikler arası işbirliği iş akti ve ittifakları ortaya koymuştu. İttifaklarla bir araya gelen etnik yapıların kendi kültürlerin şevsel biraradaki birliği de halkı oluşturmuştu. Etnik yapılar halk gibi alanı oluştururken, aynı zamanda da ayrışmayı öngörür ilk yaşantılaşmadır. Halksal oluşum, bir etnik organize oluşların ve etnikti birlikte olunmanın alan seçimleşmesidir de.
Oysa etnik yapılar homojen bir kültürdür. Halk ise, heterojendir. Yani halk kendi içinde farklı olan kültür ve sosyal oluşmalarını taşırlar. Bu yüzden, bir toplumun, bir halkının içinde başka halklar seçimleşemezsiniz. Etnik yapılar, tarihin uzun dönemleri içinde gruptu, totem aidiyet bağıyla bir arada olan, basit organizeli, topluluklar halinde gelişen, ortaklaşa yaşam aidiyetli birliktiler.
Etnik sosyal birlikti yaşam, sürü yaşamdan evrilmişti. Kendilerinin avcılık ve toplayıcılık eksenli yaşantılaşma organize oluşlarını ortaya çıkartmıştır. Sosyal birlikler, birbirine göre, etnik anlayış birlikleridir. Etnik anlayışlar kutsal totem bağ ilişkileşmesi etrafındaki saf bağlı oluşlar ilişkinliğidir. Ve aidiyetliği çok farklıdır. Bağımlılığı, kendisi olan bir yapılaşmadır.
Oysa halk, toplumla ortaya çıkmıştır. Halk, toplum aidiyetliğine değin bir bağ oluştur. Halk topluma bağımlı, topluma muhtaç bir yaşantılaşmadır. Halk çok kültürlülük ve farklılıkların bir arada var oluşudur. Oysa ki etnik yapılarda çok kültürlülük yoktur. Bu nedenle etnik yapılara halk denemez, yada diğer etnik yapılara izafeten, etnik olana halklar, denemez.
Daha detaya girmiyorum. Halkın bu özelliklerini bilmez isek, halkın öznel değerlemelerini inancını toplumun üreten yapısına karışmanın bir meşruiyetliği yaparız. Oysa toplum, bizden ve halktan bağımsız bir var oluştur. Tamamen nesnel ilişkilenişin anlayış birikmesi temellidir. Toplumun apayrı bir ilişkilenmesi vardır. Biz bu bağımlılığı insanlığın özgürleşmesi yararına kullanır ve bizler doğaya karşı, egemenleşiriz.
Oysa halkın eksenleşmesi, kişilerin zorunlu sanı kanı yansıtmalarının bir ilişkileşmesine dayalı, bam teldi başka başka aitliklerin yansıtışlarının ilişkileşmesi öznelliğidir de. Halk, sosyal aktarımların, geleneklerin, pekiştirici kültürüdür. Açıkçası halk inançsız var olamaz.
Sürecek