Halkın Cevap Alma Hakkı
Hep böyle oldu..
Yurttaş, yaşadığı sıkıntıların nedenlerini sordu.
Onların hep verecek cevapları olmadı!..
Dünde böyleydi, bugünde!..
Çünkü onların, cevap bulma yükümlülükleri yoktu..
Çünkü onları, cevap bulmaya zorlayacak olan, halkın güçlü örgütlülüğü hiçbir zaman olmadı.
Onlar aday olurlar; meydanlarda bol kepçe adarlar, halk sandığa giderek oyunu kullanır ve bilinen yönetme süreci, bir daha ki seçime kadar işler.
Bilinen, yönetim süreci nedir?..
Yıllardır, halkın ense köküne vurularak yaşatılandır!..
Yani, onların beceriksizliklerinin faturasını halkın ödemesidir.
Tepki dinamikleri uyuşmuş, uyuşturulmuş halkın, soru sorma ve yanıt alma hakkı yoktur.
Onlar elbette ki 'Var,' diyecek!..
'Yok,' dediklerini duydunuz mu hiç?..
Ama, en doğrusunu, yaşanan zaman anlatır...
En doğru cevabı veren de, yaşanan zamandır.
Yaşanan zaman ne diyor:
'Ekonomik çözümlerin anahtarı, siyasetin elindedir.'
Yani: 'sıkıntıları yaratan da çözende siyasettir!'
Biz de, siyaset ne zaman çözüm oldu?..
Siyasetin çözüm olduğu yerde, halkı kuşatan sorun dağlarının işi ne?
Halkın, inadına sorması ve inadına cevap almak için diretmesi gereken soru budur.