Hapsolmuş Kahramanlar...
Hayatının Kahramanı olmayı kaç kişi becerebilmiş yer yüzünde? diye sordum bu gün kendime. Kahraman olmak mükemmel mi yapar insanı? Yoksa acı mı verir bazen?
Kararlar alırsın hayatına dair,kendine dair zaten en büyük hakkındır bu, çünkü hayat senin hayatın. Mutlu etmeyi göz arda edersin o kararları alırken sadece mutlu olmaya odaklanırsın. Tam da o boşluk anında olur tüm bunlar. Sen boşluktasın,o dipsiz kuyunun içinde hem de kendinle birlikte sürüklediğin insanların içinde. Sonra işte o an gelir, ''artık bir karar vermeliyim ve buradan kurtulmalıyım.''diye yankı yapar kafanda ses. Kurtuluş anını yakaladın işte hadi çık git o kuyudan, gidersin de zaten. Unuttuğun bir şey var ama orada; evet seninle sürüklenen insanlar işte tam da oradalar, arkandan bakıyorlar. Umursamazsın, hatta dönüp bakmazsın bile değil mi? Çünkü mutlu olmaya odaklısındır; mutlu etmeye değil.
Şimdi sen kahraman mısın? Peki kimin gözünde? Kendine göre mi kahramansın? Bence komiksin. Çünkü kendin için kahraman olmak, yetmez hayat gayene. Ne de olsa mutlu olmaya odaklısın ve takdir gördüğünde mutlu olursun.
Kahramanlar mutlu etmeyi bilen insanlardır. Onlar fedakarlık yapmaktan çekinmeyen, yaptıkları fedakarlıkların göz çıkarırcasına büyük olmasına aldırış etmeyen insanlar. Kahramanlar mükemmeldir ve ne yazık ki masallara hapsolmuşlardır.
Eğer inanıyorsanız onlara, hapsoldukları yerden çıkmalarına yardım edin. Bırakın özgür kalsınlar ya da sadece kahraman olduğunu sananlardan uzak durun!!!