Harap Şehirden, Bitâp izlenimleri!

Bıraktığım yıkılmış şehirde dolaşıyorum, bıraktığım gibi değilken şehir. Caddeler daha karanlık geceleri, soluduğum havayı solumuyor aynı aralıkta ve düşlediğim başka biri. Gelişimin üçlü zaman dilimlerindeyim, gidişimle kıyaslayamadığım, bir o kadar dünden, bir o kadar uzak ve bir o kadar yakın. Hep seninle gittiğimiz sensiz mekanların önünden geçebiliyorum sadece, içeride olmak koyuyor çünkü. Zaten göğsüme dar gelip zor çalışan ciğerlerim ağır bir rutubet kokusu dolduruyor içlerine teninin uzaklığında. Sürekli sana çekimlediğim yaralarım atıyor kabuklarını ve kanamaya başlıyor. Sadece sevgilindim diyebiliyorum, çektirdiğim o kadar acıya rağmen. Sadece sevgilindim... Birde büyüdün diyorum kendime, kendimle yüzleşmelerimde. "Büyüdün be adamım, büyüdün ama geç oldu sanki...","Büyüdün ve sende acıyorsun şimdi..","Hissettin mi?" Arkandan dökülen gözyaşlarını. Peki "Anladın mı?" geçmişte bıraktığın değerini. Aslında sadece sevgilin değilmişim be güzelim. Sadece sevgilin olamamışım. Sen olmuşum ve kendimi bırakmışım geride gözü yaşlı. Mevsim kuraklığından geç düşmüş gözyaşlarım. Suçlusu benmişim!

Sen yapabildin mi? bilmiyorum? Ama dertleşebiliyormuşum.

- Abi bir şansım daha olur mu? Acaba?
- İkili ilişkilerde şans olmaz...

Gibi konuşmalar yapmışım!
Yapıyorum!
Yap...

Böyle kanıyorum arada damla damla, çekimliyorum yaralarımı sensizliğine, çözümleyemediğim fikirleri başka zihinlerde buluyorum. Bantlıyorum yaralarımı onlarla. Güçleniyorum! Ne istediğimi gayet iyi biliyorum artık. Dedim ya geçte olsa büyüdüm ben. Aslında sevgilin değilmişim tek, sevdiğim olmuşsun. Seninleyken bilmem gereken noktalar, sen yokken düşmüş aklıma eksikliğinle birlikte. Kendimi kandırmışlığımda olmuş. Unuttum diyebilmişim kolayca. Şimdi hatırladıkça utanıyorum. Yutkunamıyorum. Dilim kuruyor, düğümleniyor boğazıma. Soluk borumdan aşağıya sessiz ve inceden bir jilet kayıyor kan tadıyla karışık.

Bıraktığım şehri geziyorum, şehir bıraktığım gibi değilken..
Korku çöküyor içime.
Huysuzlanyorum, -ben seni tekrar göremeden önce biri görüp sevecek diye- dediği gibi Ceyhun Yılmaz'ın.
Korku.

Zamanında dilimin altından aldırılmış bir sürü çocukla ki -başka türlü yaşayamazdım- bıraktığım şehrin sokaklarındayım... Hoş olmayan bir duruşum var belkide hala gözünde.. Ama inan basit bir kul değilde yaratan bir tanrı olmak istiyorum. Ben sadece değil, aslında hiç sevgili olamadım sana. Salt sevenindim! Her sevgili terler iken birbirinde ve kuraklığında mevsimin ben sensizliğinde üşüyorum ya ondan bu kadar rahat söylemem.

Benim için diğerleri gibi sıradan olman çok zor bunu biliyorum. Ama sen ne benimsin uzun zamandır, nede aklımdan silebiliyorum seni.

31 Temmuz 2008 2-3 dakika 29 denemesi var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (1)
  • 16 yıl önce

    son zamanlarda okudugum en etkileyici en mükemmel en zevkli denemeydi.. herhalde bir sevgi ancak bukadar yürekten akabilirdi kalem ile kagıtlara!...

    Dilerim sevenlerin o devasa sevgilerinin herbir zerresinde,o üşünen gecelerin her bir anı kadar mükafatlandırılsınlar.. Sevenlere vuslat diliyorum... kaleminize ve güzel yüreğinize sağlık...