Harflerin Dansı
Hayata, sıfır-bir geride başlarsınız bazen. Birtakım gecikmeler, engeller, çelişkiler yaşarsınız ya da yabancı hissettiğiniz için, anlama, öğrenme güçlüğü çekersiniz bazı konular karşısında. İlkokul bunun en iyi örneğidir. Eskiden, okuma fişleri vardı, bilirsiniz. Türkçeyi o fişler sayesinde çözerdik ya da çıkmaz sokağa girerdi harfler. İşte bu sokağı, çok turladım ilkokulda. Harfleri çağırırdım, ama onlar gelmek istemezdi. Başka sokaklarda oynar, dururlardı. Yine böyle bir günde, karmaşık harfler denklemi içindeyken zihnim, Hikmet öğretmenimin sesiyle irkildiğimi hatırlıyorum. Daha doğrusu, bu irkilmeyi hiç unutmuyorum. Okumam gereken fiş dizininde;
-O-ya to-pu tut! yazıyordu. Sanki şöyle oldu o gün. Ne, Oya topu tutabildi, ne de benim kaçak sokağın harfleri toplanıp, cümle oldular. Aslında sadece birinci sınıfa gidiyordum ve harflerle aramdaki bağı henüz kuramamıştım. Harflerin hece oluşu, sonra cümle oluşu, çocuk zihnime ağır gelmişti. Önce harflerle arkadaş olmalıydım, onlarla çay, kahve içmeli belki sokakta oynamalıydım. Canım sıkılınca, harfler oturmalıydı sırada yanıma ve harf harf teselli etmeliydiler beni. Bilmiyorum...
Yıl 1987 ve ben, harfleri, sevecek ölçüde bilmiyorum. Hikmet öğretmenimin elinde, bir metrelik tahta bir cetvel...Filmlerdeki gibi bekliyor, son repliği söylememi, tabi sınıftakiler de. Ben, ayakta, tahtanın önündeyim. Fişler, kara tahtanın üstünde bir ipte asılılar. Benim zihnim de havada asılı.
Sonuç, Oya bana bakıyor ben Oya'ya. Bu, bizim komşunun Oya diyemiyorum ya da çemberimde gül, oya...Gözlerimi dikmişim tahtaya, açmışım gözbebeklerimi, yüreğimi, bir kuş ürkekliğiyle titreyen yüreğimi, hiçbir şey diyemiyorum. Çünkü; Oya değil, tahtada gördüğüm. Kocaman bir sıfır...:)
Sonrası malum, seksenlerin, doksanların klasik tahta cetveli ile ilk tanışmam...Elime nasıl indiyse cetvel, bütün harflerim kaçtılar. Daha hece olacaklardı oysa, ipe dizilip kolye belki, ne bileyim, büyürlerse, zihnimde güzel birer cümle bile olacaklardı. Bir topu kovalar gibi, harfleri kovalayıp durdum, sonra. Bazen, sıfırdan başlamak iyidir. Ben, harflerimden umudumu hiç kesmedim. Cümle alem şahit buna...