Hasretim

Adını hasret koydum... Uzaklarda yanıp sönen bir yıldızdı gözlerin, sen hasretimdin. Hep sensizdim ve özlemekten öyle yoruldum ki korktum sevmekten. Aşktan anladığım beklemek oldu, özlemek oldu, ağlamak oldu gecelerce. Bir vardın bir yoktun, sonu hep kötü biten masallar gibi... Bir kez olsun dokunamadım yüreğine, ellerini saramadım, anlatamadım sana; yüreğine aşkı yazamadım. Hep bekledim. Beni gör, beni anla, beni duy diye hep sustum. İçimde çığlıklar attı yaram, ben sustum, hep sustum... Sen hiç bilmedin bir gerçeği, ben seni severken kendime ihanet ettim. Ulaşılmazım, hasretim, bu yalnızlıklarda yokoldum, sen beni hiç görmedin. Tutunduğum yüreğini alıp gittin o uzak şehirlerden birine... Saçlarında gitti ilkbaharım, ellerinde kaldı gençliğim, gözlerinde soldu sevdam. Seni unuttun bende giderken, yüreğimde kaldın... Hüzünlerime sığınaktı sensiz akşamlar. Efkarım yakar sanırdım tüm şehri. Ardından yolcu ettim uykularımı, düşlerimi sana... Senden kalan mektuplara kutsal bir emanet gibi sarılıp kaldım. Satır satır içtim, her kelimeyi yazdım yüreğime... Ve şimdi dönüşün yok biliyorum. Beklemekten yoruldum yar! Sen uzaklarda yolunu bilmez bir düşsün. Bense sürgünüm kendimden. Onca sensizlikten sonra adını hasret koydum gülüm, geleceğin yok senin!...

22 Aralık 2009 1-2 dakika 39 denemesi var.
Yorumlar