Hay Ağzını Öpeyim Durumları
Öyle beylik bir lafımız vardır. Karşımızda ki insan hoşumuza giden, bizi destekleyen bir cümle kurdu mu yapıştırırız ''Hay ağzını öpeyim.'' lafını.... İyi de karşıda ki hanım ise biraz kroki duruma da düşebilir insan...
Bu cümleyi, ''Hay ağzını öpeyim ben senin.'' cümlesini çok sık kullanıyorsanız farkında olmadan, aman dikkat edin, hele de bayanlara kullanırken, bir de yanında kocası ya da erkek arkadaşı varken, sonra başınıza olmadık işler açılabilir, benden söylemesi... Adam alıngandır, siz espri yaptım sanırsınız, ama göz morarır birden...
Farz edin adam siyasetçi, hatta siyasetçilerinde kralı, tesadüf bu ya siz de karınızda o partiyi tutuyor, O'na oy veriyorsunuz. Güzel güzel kürsüden sallarken, salarken mi dedim, pardon nutuk atarken, karınız duruyor duruyor birdenbire ''Hay ağzını öpeyim senin.'' diyor siyasetçiye... Başınızdan kaynar sular dökülür de dökülür, dökülmekle de kalmaz, kötü olursunuz. Hay ben bu partinin de başkanının da, deyip, hemen karşıda ki partiye geçersiniz...
Karşınızda ki konuşan adam erkek, oldu da ''Hay ağzını öpeyim senin.'' dediniz, O da ''Gel öp birader.'' dedi... Vallahi çok vahim bir durum bence. O yüzden kelimeleri özenle seçmek lazım, diye düşünüyorum...
Yahu illa ağızdan mı öpülecek, bu öpülmesi gereken. Hadi dişleri mişleri yoksa... Bırakın ağzını bir kere de yanağından öpün, çok yaşlıysa ellerinden öpün.
Tamam anladık ağzından öpeceksiniz de hadi adam soğan sarımsak yediyse, o zaman ne olacak. Dişlerini fırçalamadıysa, zor bir durum gerçekten. Bizimkisi işe, biraz espri katıp biraz sulandırmak aslında. Şimdiye kadar hiç kimse de bu cümleyi kurduktan sonra gidip karşısındakinin ağzından öpmemiştir kanımca... Teşbihte hata olmaz...
Merhaba mizahın yeni Nesin'i, ne yaratıcı zekâ kutlarım içtenlikle.