Hayallerimize Sınır Koymayalım

Öğle diyor televizyonlardaki bir konut reklamı. ''Hayallerinize sınır koymayın.'' üç artı bir, dört artı bir, beş artı bir altı artı bir, yedi artı bir... Tam birer birer artıyordu ki rakamlar, ben de ohaaaaa! diyecektim, ama demedim, yok, yok demedim billahi, diyecektim vaz geçtim...

Cebinde paran var mı yok mu, bankalarda kredibiliten var mı diyen yok nasılsa... Üç beş senedir dar gelirli, bolgiderli, çok atarlı, az yatarlı esnaf sınıfına girdiğimizden dolayı ben bu reklamın neresindeyim diye kendime soramıyorum bile... Ha sorarım, o da bir artı bir ya da bir artı boşluk, yani sıfır var mı olur...

Oooooh! Hayallerime sınır koymasam, ben neler yaparım neler... Zaten ben koymuyorum hayallerime sınır, sınırı ekonomimiz koyuyor. Otuz senedir bir denk bütçe yapamadık gitti vesselam, daha ne olsun... Ben de gidip sabah kahvaltısını Londra'da yapmak istiyorum zaman zaman, ama sonrasında bakkaldan gidip yüz gram tulum peyniri, bir ufak tereyağı alıp, ekmeğin arasına koyup yiyorum. Ama öyle lezzetli yiyorum ki belki Londra'da kahvaltı edenler benim aldığım tadı alamazlar.

Hani şarkı vardı ya ''Ah bir zengin olsam yabadabadabadabadabda... Her Allah'ın günü biribom.'' diye devam eder gider. Aman şarkıda kalsın zenginlik... Biz enginlikte yarışalım, o daha güzel. Adı engin olan arkadaşlarınız varsa onun ile de yarışabilirsiniz...

Benim de Marsa gitme hayallerim var, hatta Jüpiter filanda olabilir, hayal bu sınırları yok işte denildiği gibi... Hayallerinize sınır koyarsanız size bir de sınır komşusu lazım o zaman. Sınır komşunuz iyi de olur kötü de, artık ne çıkarsa bahtınıza...

Bırak hayallerimize sınır koymayı, artık hayal bile kurmakta zorlanıyoruz. Onun yerine çalar saat kuruyoruz sabahın beşine, o da bir çaldı mı rüyanın en tatlı yerinde çalıyor, bir an da tatlı rüyalardan uyanıyoruz...

17 Aralık 2021 1-2 dakika 1393 denemesi var.
Beğenenler (2)
Yorumlar