Hayata Dair

Düşünüyorum da,şimdiye kadar kaç kişi hayatımıza girdi acaba?Ta çocukluktan  gùnùmüze kadar  kimlerle yüz göz olduk? Hangisinin bize yararından çok zararı dokundu? Onlar mı'bize göre' olamadı yoksa biz mi 'onlara göre'olamadığımız için  hep mutsuz olduk?Daha doğrusu biz onları mı değiştirmeye çalıştık yoksa onlar bizi mi değiştirmeye çalıştı?Bazı evliliklerin sonlandırılmasında bu gibi nedenler yok mudur? 

Her gelen,geldiği gibi gitmez,sizden mutlaka birşeyler götürür bunu ben hep dalgalara benzetirim çùnki dalgalar  kıyıya her vuruşunda ordan birşeyler koparır bu koca bir kaya da olabilir küçûçük bir çöp de olabilir.

Umutlarınızı,yarınlarızı,hayallerinizi aklıza ne gelirse güzel olan herşeyi çalarlar sizden,hem de bunu açık açık  yaparlarlar gözlerinizin içine baka baka.

"Bir insanı sevmekle başlar her şey"diyordu hikayeciliğimizin ünlü  ustası Sait Faik Abasıyanık.Bazı teknikler vardı hikaye yazmakta:

a) Olanı olduğu gibi aktarmıştır.

b)Olanı  olması gerektiği gibi anlatmıştır.

c)Olanı olması istediği şekilde anlatmıştır.

d)Olandan ya da olmayandan yola çıkarak uyarlamıştır yani uydurmuştur da diyebiliriz halkın ağzıyla.

Her şakanın altında bir gerçeklik gizlidir.Konuyu saptırmadan  konuya dönersek,her canlı sevmeye ve sevilmeye muhtaçtır bu inkar edilemez artık.Bu meşhur sözün üstüne söz söylenmez ama bence,insan önce kendisini sevmeli,kendisine vermediği bu duyguyu başkasına nasıl verecek?Kendisiyle barışık olmayan birisi başkasıyla samimi ilişkiler kurabilir mi?Kurdu diyelim bu da temelsiz bir binaya benzer,yıkılmaya,yok olmaya mahkumdur bu ilişki.

Su içerken  su bardak kırıldı diyelim su içmemeye yemin mi edeceğiz?Bir trafik kazası geçirdiniz,yaralandınız diyelim bir daha araçlara binmemeye,yolda yürümemeye  yemin edebilir misiniz?Elbette hayır,ilişkiler de buna benziyor;bazen kaza geçirirsiniz,yaralanırsız hatta sakat da kalabilirsiniz ancak nefes aldığınız sürece ümit hep vardır.

Herkesi sevmek zorunda değiliz onlar  da  bizi sevmek zorunda değil,zaten dayatmak sevginin katilidir.Bırakın,giden gitsin,sizden aldıkları da sizin sadakanız olsun.

"Herkes sevilmez,herkese güvenilmez"deriz ama kaçımız uygularız bunu?'Uygulama'ile 'anlama' arasında sorun yaşayan sadece ben değilim umarım.Doktor der:"Sigarayı bırakmalısın yoksa öleceksin"ama hastası kapıdan çıkar çıkmaz kendisi sigara yakar.Buna sayısız örnekler bulmak mümkün.

Her başarısızlık,başarıya giden yolun anahtarını üzerinde taşır o yüzden,sizi üzeni de kıranı da kaideye almayın,gülün geçin....