Hayatıma Dipnot
Ayaklarımın gene taşımaya isyan edeceği bir yola yürüyorum.
Duraksama yok- Hep aynı "Tempoda" olacaktı
"15 ay"
Yolun başına geldim iki güler yüzlü üniformalı 20-23 yaş arasında asker karşılıyor.
O ana kadar hiç heyecan herhangi bir duygu yoktu.
Giriş düğün gibiydi,
Veee kışlanın kapısından girmiştim artık. Dünyanın en büyük Tümenine....
İşte Başlamıştı artık..
3 sene geç gitmenin sonuçlarıyla karşı karşıyaydım.
Öyle apar topar bir o sıraya bir diğer sıraya koşuşturuyordum...
Her gören memleketimi soruyor, cana yakın konuşmalar sergiliyordu.
Daha önce hiç gelmemiştim buraya ama hiçte yabancılık çekmedim açıkçası...
Gözümde hep ihtişamlı görünen üniforma üstümdeydi.
Hiç görmediğim yüzler etrafımda, herkes şaşkın gözlerle birbirine bakıyordu.
O an anlamıştım artık ben "asker" oluyordum.
Yaşadığım,
Ve bütün değerlerine,
Saygı ve sevgiyle kucakladığım,
"Vatanıma borcumu ve sorumluluğumu"
Yerine getirmek için buradaydım,
ve
Bir yanım hep burada kalacak...
1991/2 tertip Tank Çavuş (Tank Komutanı)
ben bunu askerliğe ilk gittiğim günü aklıma getirerek yazdım inşşallah beğenirsiniz aslında yazılacak çok şey vardı ilk gün için ama olsun duygularımı belli ettiğime inanıyorum