Hayatla Söyleşi

Sevgili hayat senle konuşmayalı çok uzun zaman oldu.Şöyle göz göze bakamadık hiç .Kucaklar dolusu sevgi veremedim sana .Umarım dinlenmişindir yokluğumda.Bak! ben hala aynı yerdeyim Hızla akıp giderken sardığın kundağımda sabit duran bakışlarımla, bana gösterilen ,bak denilen memleketlerin göz bebeklerinde ki sevdasında ,gökleri yırtan bir çığlıktayım

Bir köy odasındayım otlu ekmeklerin piştiği pişerken tezek kokularının sindiği yerde. Derme devşirme halıların serildiği kara betonların zifiri bakışların da ..
Odada ki kırık pencereye vuran yağmurların, toplayıp getirdiği erguvanların yıllardır silinmemiş tozunda .
Yazık! Kafasını kaldırıp kimse bir gün olsun bakmamış mı? o pencereden Otlaklarda oynaşan kuzu seslerine kimse el sürmemiş mi?.Dağlar yeşermiş gözlerde ama kimse gölge etmemiş demek .Gökyüzü düşmüş kiremitsiz çatısına ama kimse bu toprak dama çıkıp da bulutlarda kalan topu almamış.Zaman süpürmüş bu oda da kalan pişmanlıkları gam ve tasaları.Bir başka düşmüş buraya hanımeli kokuları.Paylaşmış yürekler burada dünden kalan sancıları .Ama susmuş kimse sır vermemiş dışarıya Gözler bağlanmış dostluklarla . O yüzden kimse uyanmamış ihanetlerin şimdi ki yırtık bağrın da.

Haydi ! dua dua arala .Usulca ve masumca yaklaş yaralarıma. Ellerim öyle bağlanmış ki, bakışlarım yetişemiyor kapıları aralamaya .Özlemlerim sadece bana ninni söylüyor baş ucumda .Süt dişlerim döküldü ergenlik bana ağır geliyor.Söyle! saçlarına gül taktığım nazlı hayal Bez bebeklerim bana türkü söylüyorda kulaklarım mı duymuyor!
Kuruyan akarsu yataklarında bir nilüfer düşlüyorum.Yaprağında bir gülüş ,bir bakış ,bir dost düşlüyorum Beni kefenden çıkarmış.Toprağa bulayıp günahlarımdan kırklamış ...
Velhasıl hayat !,işte uzun zaman sonra yeniden dinledin beni .Sen giderken çocuktum büyüme özlemindeydim.Gittin hala aynı yerdeyim Tek farkı büyüdüm çocukluğumu özlemekteyim....
Tek sen dinlerdin yine sen dinledin Nedenini hep merak ederdim .Meğer se hiç çıkarmadığım beyaz gömlegimin yakasında, önce kundağım da sonra kefenimin cebinde ellerimden tutarmışsın. Şimdi daha iyi anladım...

Ey hayat bana az zaman tanıdın .Zamansız kaldı bu ağıdım Sus paylarıyla bal çalınmış dudaklarında kandırıldım Bunu geç anladım..
Bir suçlu mu aramalıydım ? yoksa suçları toplayıp da kağıttan yaptığım külahta mı saklamalıydım.Kapı arasından soluklanırken ,beni anahtar deliğine uzanacak bir ele mahkum bıraktın Bakma! aynada ki eskimiş yüzüme Helal etmiyorum yalnızlık sana hakkımı desem de ellerin de kalan, dökülen saç tellerimle vedam ve sitemim aslında kendime..





DUYGUSALCA
TÜLAY AKÇAKOYUNLU

02 Mayıs 2009 2-3 dakika 8 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar