Hepsini Yiyesim Geldi
Bugün pazara çıktım. Her şey çok taze ve çok güzel görünüyordu. Pazar harikaydı. Her şeyin kokusuna bayıldım. Nane, dereotu, çilek, domates, salatalık... hepsi mis gibi kokuyordu. Pazara çıkmak insanın içine yaşama sevinci veriyor. Sarımsaklar bile nefis kokuyordu. Soğan kokusuna bile bayıldım. Oruç tutuyorum, o yüzden her şey çok güzel göründü gözüme. Zaten de severim pazar gezmesini. Aldıklarımı taşımayı, eve gelince yerleştirmeyi çok sevmesem de, pazarın o mis gibi kokusuna bayılırım.
Bunları yazarken de, ablam aklıma geldi. Ablam kemik iliği kanseri. Bir yıldır pazara çıkamıyor. Şimdi okuyunca özenir, üzülür diye düşündüm ama yakın zamanda iyileşip çıkacak biliyorum ve inanıyorum.
Kanser her ailede var artık. Baş belası bir hastalık. O mis gibi görünen meyveler ve sebzeler, hepsi ilaçlı ve hormonlu. Ne yazık ki, sürekli zehir tüketiyoruz ve hepimiz kanser oluyoruz.
Zaten benim hiç takatim yok. Çok yorgun hissediyorum. Her şeyde yerim aslında. Dün eşimle Kocaman bir soğanı, birlikte yedik, bitirdik. Ama sanki aç duruyor ve hiçbir şey yemiyormuşum gibi dermanım yok. Çevremdeki herkes de, sürekli, yorgun ve halsiz hissettiklerinden şikayetçiler.
O insanı cezbeden meyveler ve sebzeler bize hiç enerji vermiyor.
Hepimiz yorgunuz.
Dünyaya gelen bebek bile yorgun doğuyor.
Gençler daha yorgun
Neden böyleyiz
Hepimiz yorgunuz!
Ablacımın da, en yakın zamanda iyileşip pazara çıkmasını diliyorum. Bütün kanser hastalarına şifa diliyorum.
Kendinize biraz zaman ayırıp pazara çıkın. Her şey çok güzel görünüyor ve mis gibi kokuyor. Kanser de olsak, yemek zorundayız. Aç duracak değiliz ya öyle değil mi!
Meyvelerin hepsi harika görünüyordu. Hepsini alasım geldi. Hayatımda hiç dut almamıştım. Dutu pek sevmem. Dut bile istedi canım bugün pazarda gezerken.
Her gördüğümü yiyesim geldi.
Sevgiyle kalın