Hırs Kontrolsüz Bir Güçtür
Kazanma hırsının büyüdüğü yerde iyi niyet ve samimiyet azalır.
Hırs, kontrolsüz bir güçtür.
Kazanmaksa hastalıktır.
Tedavi edilmediği ve önüne geçilmediği takdirde iyiliği güzelliği yıkıp geçer, eldekilerden de eder.
Çok hırslı insanlar cahil ve bilinçsizler tarafından övüldükçe, başarıya ulaştıklarını düşünürler. Oysa hırslı olmak başarılı olmak anlamına gelmiyor. Hedeflerine ulaşmak için genellikle hak yerler ve her gün bir önceki günden daha fazla bileylenirler. 'En tepeye ben çıkayım, en fazla ben kazanayım' dan başka bir şey düşünmezler. Para ve kariyer uğruna bulundukları ortamın yaşam kalitesini ve düzenini bozma, etrafındakileri gözünü kırpmadan harcama potansiyeline sahiptirler.
Bencil insanlar tehlikeli insanlardır. Kazanma sevdası ve yalancı bir üstünlük içinde kıvranıp dururlar.
Kolay kolay insanlardan nefret eden biri değilim.
Hırslı insanları sevemiyorum. Onları gördüğümde ürperiyorum, bırakın arkadaş olmayı, iletişim kurmaya bile çekiniyorum. Çünkü, her yanları rekabet, her yanları dalavere kokar; çünkü, onlar için bulundukları mekan sadece bir savaş alanıdır.
Çıkarlarının delisi olmuş insanlar; kazanırken neleri kaybettiğini göremezler. Çünkü, fazla hırs gözlerini perdeler, pozitif enerjisini zayıflatır, insanlara olan güvenini azaltır.
Onların mutluluğu mevkiye ve paraya endekslidir. İnsani ilişkileri ciddiye almaz, hayatın merkezine oturtmazlar. Bu yüzden kimseyle (çıkarları olmadığı sürece) kalıcı bir dostluk kurmaz, arkadaşlık yapmazlar. Sadece kazanımlarını severler, bu yanlarıyla ne kadar yıkıcı, ne kadar zarar verici olduğunu bilmezler.
Hırs, güçsüz karakterli insanlarda zayıflıktır.
Kazanma hırsını yoğun yaşayanlar, insana ait duygulardan yavaş yavaş uzaklaşırlar. Birlik ve beraberlik duygusundan bihaber, yalnızlıkla inşa ettikleri kendi iç dünyalarından dışarı çıkmazlar.
Tam bir duygu fakiridirler.
İnsanlara zarar vererek yükselirler.
Böyle insanların hırsları akıllarından daha hızlı gidiyor. Dolayısıyla insanları ezebiliyor, üstüne basıp geçebiliyorlar. Söz konusu para ve mevki olunca, egoistlikte sınır tanımıyorlar.
Elbette her şeyi yapma hırsı ve azmi olmalı her insanda.
İçinizde yaşayın, kimse sizi eleştirmez, birileriyle yarışın, yenin ve istediğiniz kadar kişiliğinizi tatmin edin. Ama, birilerinin boşluğunu yakalayıp hakkını yemeyin, birilerini basamak yapıp, üstüne basıp yükselmeyin, söndürmeyin insanların hayatlarını.
Bu kadar basitleşmeyin.
Başarmak ve kazanmak istiyorsan, önce örnek olmalısın.
Başarılı olun, yetkili olun, ama; önce ciddiye alınacak,
saygı duyulacak kadar iyi ve güzel olun.
Hırslı insanlar doyumsuzdur, bu doyumsuzluğun sonu yoktur. Tutku tutkuyu, istek isteği doğurur. Her şeyin en iyisine, en güzeline erişmek; dürüst çalışmaktan ve iyi niyetli olmaktan geçer.
Başarılı insanların geçmişine baktığınızda, hırsa değil; aktivitelerinde yaratıcı, kararlı, azimli ve yüksek insani duygulara sahip olduklarını görürsünüz. Tarihe iz düşüren bu insanlar, hep 'onurlu bir mücadeleci' olarak anılırlar.
Kazanmak için az da olsa hırsınız olsun, ama içinizde olsun. Dışa vurduğunuz zaman; sizi çok seven insanları kendinizden soğutabilir, uzaklaştırabilirsiniz. Hırs yaparak mevki ve para kazanabilirsiniz, ama insan kazanamazsınız.
*Müsadenizle*