Hırslılar Dünyası
Hırslılar zarar verirler çoğunlukla. Bu tip insanlar okumuş olsun okumamış olsunlar okul ve iş
hayatında pek severler ezip geçmesini. Gözleri kimseyi görmez yürekleri kimseyi yaşamaz. Tüm yaşamlarını diplomalarının çokluğuna kazandıkları paralarının artmasına endekslerler. Böyle insanlar denildiği gibi "domuzdan bile yağ çıkarmayı" pek severler. Geleneksel tabiriyle ölmek-ölüm
son gerçeği bunlarda sanki garip uzak bir düş gibi durur hatta kendilerine yakıştıramazlar...
Hırslılar yorulmak bilmezler. Bacanağı doğrudürüst tanımazdım ama duyduğum kadarıyla
hırsının kurbanı olmuştu E-5 de ki zincirleme kazada ve bir tek ölen de oydu. İzmit'de ki
mal aldığı toptancısı "abi demiş bu kadar malı almaz araba (çerçeve aksamları) bir daha
ki gelişinde de kalanları yükleriz veya ben sana buradan yollarım. "Yok yav demiş bacanak
alır alır sen hepsini yükle". Kazada arabayı kullanan şöforünde sıyrık bile yokmuş. Çerçeve
parçalarının uznlarından olanlar bacanağı delip geçmiş. Allah ölümünde hayırlısını versin.
Hırsılılar paraya karılarından çocuklarından daha çok taparlar. Bu uğurda yegane tesellileri
şu olur; ben çocuklarım için çalışıyorum derler. Aslında kocaman birkandırmacadan başka
nedir ki bu? Tam tersini yaparlar. Çocuklarına son derece kısıtlı harçlık verirler. Çocuklarını
resmen süründürürler onca olanaklarına rağmen çocuklarını kendilerine karşı zamanla
diş biletirler ve abiyane tanımıyla " ulan sen görürsün bu gün kıs kıs bakalım. Yarın geberip
gittiğinde ben o cukkaları iyi etmez miyim?". Bu böyledir. Ama çocukları da kendilerine
çekerse hırslıların artması da içten bile değildir.
Hırslılar zamanı gelince emekli olurlar. Süper emekli denilen şekliyle. Çünkü yüksek memursa
ona göre ikramiye alır ona göre maaşı tavan yapar. İş-güç sahibiyse en yüksek pirimi öder
onlarda o pirimin karşılığını alırlar.
Hırslılar emekli oldukları zaman bir kenara oturup beklemezler. Anında hemen işe girerler.
Mesleklerini başkalarının kapısında devam ettirirler. Bu mesleklerinin kutsallığından filan
değildir. Bilinç altında para takıntısı vardır ve onca yıl biriktirdikleri paraların yatırımların
azalacağından korkarlar ve bu endişeyle yaşarlar. Kendilerine güvenleri kalmadığı gibi
başkalarına da güven duymazlar ve bencillik denen zararlı otun zirvesinde yaşadıklarının
farkına bile varmazlar.
Hırslılar binlercedir. Bu Hırslılar bilerek ve isteyerek geriden gelen "Genç Nesilleri" de engellerler.
Gençlerin olacağı yerlerde bunlardan binlercesi vardır ve hiç bir şey düşünmezler. Başkalarının
ekmeğiyle oynuyormuşum veya hakkını yiyormuşum gibi duygularıda hiç tanımazlar.
Bu yüzden kendilerine iş yerlerinde yapılan kötü davranışaları küçümseyici tavırları aşalıyıcı
konuşmaları veya aç gözlü pis denilmesini büyük bir pişkinlikle kabul ederler, ay sonunda
bankamatikten çekeceği maaşını düşünür ama aslında hak etmediği o maaşı alıp sessizce
inine çekilmeyi pek severler...