Hoş Geldin Sevgili !
Hoş geldin; ıssız bir sokak arası,gece yarısı korkaklığına bürünmüş yüz çizgilerime!
Nasıl?
Haklıymışım değil mi?
Usta bir sanatçıymışsın... Böyle, bir uçurum kenarında rüzgara karşı, gümüş rengi kayalıkların üzerine salınıp,nasıl da korkakça ölemeyişimdeki fırça darbelerinin ustalığını görmeni istemiştim hep... Ki; belki yine ustaca bir darbeyle, babasının kokusunu ciğerlerine çektikçe nefes alabilen o küçük kız çocuğu masumiyetini çizmek istersin yüz çizgilerime diye...
Hoş geldin sevgili!
Aysız bir gecede,bir kıvrım yakamoza hasret çekmek gibi. Ağızda, Tanrı'ya şükürle dağılan bir kuru ekmek gibi, adının yüreğime verdiği o ince sızının üzerine hoş geldin!
Tesadüf olmasa gerek bu gelişinin tam da doğum gününe isabeti... Kutlamayı; başarılarının seyrine karşı yapmak ve başarılarının toplamının, bir insanın başarısızlıklarına nasıl da ince bir hesapla eşit olduğunu göstermek,sana tek armağanım olacak.Üzgünüm!
Evet; şaşırtıcı bir biçimde üzgünüm bilesin. Yine ustaca bir aşk darbesiyle yer yerinden oynadı, yüreğimin o miskin sularında.Asırlardır tek bir yaşam belirtisi vermeyen şu mavi sularıma, adam boyu dalgalarınla, hoş geldin!
O kucağındaki de ne? Ah be sevgili; bilmez misin ki ustaca çizdiğin bu tabloda o güzelim çiçeklere yer yok... Hem öyle sarı, hem öylesine yaşam ki çığlıkları... Ölüm kokan ve hüznün tam göbeğinde duran şu griliğe yakışır mı hiç kokuları?
Bilmez misin ki; bir sonbahara terk edip gidişinden beri, baharın o sarhoşluğu yabancı bana. Ateş gibi kırmızılar, çıldırtan maviler ve yaşam veren yeşiller yabancı... Tüm renklerim paletinde kaldı kalalı; gözlerimin feri, yüzümün rengi ve dilimin tüm pembe sözcükleri kapkara bir hazana boyalı...
Hoş geldin sevgili!
Yaşam sevincimin sürgünü bu uçurum başı,grü kayalıklarıma, ve gittiğin gün çıkan bu deli boran fırtınaya hoş geldin!
Sıkı tutun sevgili!
Bırakıp gitmeye benzemez, yokluğundaki bu cehennemle yaşamak... Burada kalacaksan, sıkı tutun .... bana!
.
Bence o kucağındaki yüreğine gelen heybesinde sevgi tomurcukları biriktiren ilhamındı. Şairim akıcı ve samimi duygularla kaleme alınmış dizelerdi benden önce 213 kişi ya okumuş yada tıklamış bu muamma kelime kafilesine ama bir çift kelam edilmemiş. Tabi biz beklemiyoruz bir şey ama ayrı bir boyut burayı bunla doldurmayım.
Hoşgeldin ya sonsuza kadar kal yada ebedi mahşere kadar git diyor.
Kaleminiz mürekkebi yüreğinizle beyaz sayfalara sürünsün diyorum.
Saygılarımla.
Hoş geldin sevgilim Ne de güzel adımladın sonsuzluğu Gelip oturuşunla başladı mevsimim Zakkumlar saldı rengini geceye gelişinle Hoş geldin sevgilim Asırlar geçmişti oysa Karşıma almayalı ağır gölgeni Bakışlarındaki ivedilik ondan mıydı Zamanın tehdidiyle duruyordun sanki Kaybolmaya hevesliyken anılar Bulmak teklif ettin mağrur ağzınla Hoş geldin sevgilim Saçların mıydı davet eden ellerimi Çağırıyordu kirpiklerin nazara ısrarlı Hoş geldin sevgilim Maviliği örttün gülüşünle üstüme Hasrete gebe kaldı şimdi zaman Belki de yerinde kalmalıydı asır Gebe kalmalıydı sözcükler güne Hoş geldin sevgilim Yürüyorum şimdi geceye umutlu Kalabalıklaşıyorum yokluğunla avuntulu Terk ediyorum yalnızlığımı amansız Hoş geldin sevgilim