hoşçakal
Sen mutluysan, benim iiçin dünyanın sonu değil ayrılık. Bir nevi döngü aslında bu. Birileri ayrılı birilerinin imkansız aşkı olur. Gözyaşıyla demlenir hasret nöbetleri. Elde ki fotoğraf gazete sayfasında cinayete kurban giden sevgiliden farksızdır. Kalbin söz hakkı vermedi sevdaya.
Her ne olursa olsun, seni tanımak yüzyılın en heyecan veri şeyi benim için. Kıbleyi de sen de tanıdım, kaybetmeyi de. ama umutsuzluğu asla. Yeşil olmasa da gözlerin, sihirli bir çift küre idi onlar bakınca yarını gördüğüm. Ne zaman içime sıkıntı çökse ölümsüz bir kaç bakışın arıtmaya yeterdi beni hüzünden.
Seninle yaşadığım herşey paha biçilemez. Belki ilerde anılarımı yazarım sen hala seviyorsan eğer beni. Ellerin ılık bir su gibiydi senin. Ne yorgunluğum kalırdı ne tedirginliğim dünya ya karşı. Buz gibi rakıma koyuyorum ağlarken sildiğim o son gözyaşını.
Artık ikimizinde başka bir hayatı var, alışırmış gibi yaparak dolaşıyorum yüzümde maskeyle. Söz de kuşları düşünüyorum, kedim hamile onu düşünüyorum maaşıma zam yaparlar mı onu bunu derken sana sıra gelmiyor, geceleyin uykumu bölene kadar yokluğun.
Seni sevmek ve sonra savaş meydanın da kalan acı gibi vursa da yüreğimi. Bu yürek yürek olmayı sende öğrendi. Ayrılmasak ne olurdu seni bu kadar sevdiğimi anlayabilirmiydim. Boşuna dememişler iş işten geçtikten sonra insan anlıyor herşeyi. Zavallı bir kuzuyum ormanda kaybolmuş. Oysa bir zamanlar hiç kimseye boyun eğmezdim. MEğer ne kadar da yanılmışım.
Seni sevmek aşk şarkılarına ir dize de yalnızlımdan koymak gibi oldu. ama ne yalan söyliyim sevişmeyi özlemiyorum da yağmurda öpüşmeyi ulu orta, ve ikimizin bildiği dilden ağlamak koynunda mutluluktan bunlar olmadan hayatın güzelliğini görmekten acizim. Sevda yol göstericin olsun bir tanem hoşçakal.