hoşgeldin gün
yatağının sıcaklığı onu bırakmıyordu, telefon ise inadına çalmakta direniyordu.gecenin bilmem kaçıydı ama bu geceyi kaçırmamalıydı.telefonu açtı arkadaşının sesi çoktan hazırlandığının işaretcisiydi. bu gece balığa gideceklerdi onun asıl amacı balık avlamak değildi çok özlediği denizde gecenin büyüsünde vakit geçirmekti. hafif bir serinlik getirmişti gece , yazın sıcaklığına inat . hiç bu vakitte uyunurmu dedi kendi kendine yüzünde hafif bir gülümsemeyle . arkadaşı tecrübesiyle birçok şeyi hazırlamıştı bu ufak deniz seferi için şarabıda vazgeçilmeziydi .koca şehir küçülürken sahilden uzaklaştıkça o elini uzatıp yakamozları ve ay ışığını kendinde en güzel şekilde misafir eden denize dokunmaktaydı .
Arkadaşı yavaş yavaş şarabı yudumluyordu arada geceye özdemir asaf tan şiirlerle sesleniyordu , hayrandı onun şiirlerine birazda onun şiirleriyle gecelere.
anlatıyordu arkadaşına neler yaşadığını biliyordu arkadaşının onu anladığını o yüzden herşeyi sadece bu koca şehirde onunla paylaşıyordu . arkadası ise boşalttığı şarap şişelerine dolduruyordu sevinçlerini kederlerini o böyle mutluydu iyi kalpli denizci yüreğiyle hayatta.
sabah hoş geliyordu, o en güzel doğuş bir sigara içimlikti sigarayı yavaş yavaş içmeliydi .sessizlik günün renk değiştirmesiyle bitiyordu . kırlangıçlar dört dönerken şehirde onlar sahile yanaşmışlardı . şimdi ise ikisinin güne karışma vaktiydi .gün hoş gelmişti ikiside onu görmüştü.