Huzurlu muyuz Ne

Hem ne diye kaçmayacaktım ki! Doktorun parmaklarında; o sıralar henüz çocuktum şimdi büyüdüm mü tam onuda bilemiyorum, popoma mı karnıma mı vurmak için can atan şırınga vardı. Tetanoz olurmuşum kafama yediğim ıslak tuğlanın açtığı delikten sonra. Anacığım istemez demişti. Pansuman yeterli olur. Gerisini ben hallederim. Sonra da bana dönüp hadi yavrum koş demişti neye karşıydı bu anlamamıştım. İğneye mi doktora mı tavır almıştı.

Ne çok gülmüştük dolmuş inişimizde. Gülmekten kafamda ki ağrıyı ve tuğlayı atan veletin suratını dağıtışımı unutmuştum. Anneciğim dolmuş ücretini önümüzde oturan birine evladım canım kızım
şu ücreti uzatır mısın dediğinde, kız sandığı kişi meğerse saçı uzun kordelalı erkek çıkmıştı. Anneciğim şaşkınlığını attıktan sonra da ah yavrum kusura bakma ben seni kız sandımdı deyivermişti ki bu da katmerlisi olmuştu.

-Eee ne diye bakıyorsun öyle. İkl defa mı karşılaşıyoruz?
-Hiç seni ne zaman görsem hep kafan kazılı oluyor.
-Sevmiyor musun? Alışmadın mı?
-Bilmem sana yakışıyor aslında. Kellikle uyum sağladığını sanki yeni farkediyorum. Belki bu masalı anlatmasan dikkat etmeyecektim.
-İstersen uzatabilirim. Yani senin için. İki ay sonra seninle aynı saçlara sahip olabilirim. Aynı boyda aynı uzunlukta ne dersin?
-Bilmem uykum geldi. Sabah konuşalım bu konuyu.
-Dikkat ettin mi?
-Neye?
-Galiba alışıyoruz birbirimize...
-İyi geceler
-İyi geceler
25 Şubat 2011 1-2 dakika 181 denemesi var.
Yorumlar