İçimi Döküyorum
Hergün aynı plağı dinlemekten sıkıldım artık.hep o ince sızı gibi ses.hergün kulaklarımda bıktımartık ama yapacak birşeyim yok.üzerime çığ gibi düşen akşamlar.sizde o plağın zamanında omlak istemezmiydiniz.belki bu üç satır çok saçma olabilir fakat yazmak için bir konuya gerek yok enazından spesifik bir konuya.içimden gelenleri yazıyorum.belkide sesizce içimi döküyürum.belki saçmalıyorum.belkide haykırıyorum.ama burada beni yargılayacak hiç kimseler yok.yada şu anda o önemde kimseler yok.Çünkü sizi tanımıyorum.yazdığım üç satırlık şiirler bile bazen içimi dökmeme yetiyor.ama şu an değil .bu yazı belki bir deneme değil ama yazacak tek yer burası galiba.kimsenin tanımadığı ama herkese haykırabileceğim yer.insanın akmadan kokmadan yaşamsına izin yok.tarafsız olmaya çalışmak yasak.İnsanları kırmamak yasak.Ormanlar yasak dağlar yasak.susmak yasak konuşmak yasak.insanları kırmadan duygularını söylemek yasak.bazen yattığımda uyanmamayı diliyorum ama yapacak birşey yok.okadar uzun bir uyku istiyorumki uyandığımda yaşadığım hiçbirşeyden eser kalmasın.ama elimde değil.bazen bakıyorum da insanlar çok acımasız oluyorlar.diğer insanların üzerinden pirim yapmak hoşlarına gidiyor.bazen kendimi bir duvar ile biten büyük soakalar dizisi içinde buluyorum. ya başladığım noktalar içinde buluyorum. yada ara sokaklardan yine o duvara çıkıyorum.nedendir bilinmez ama sıkıştım kaldım.belki bu kadar kendimi dinlediğimden oluyor.Ama öyle değil.ben dinlemiyorum ama o çığlık çığlığa bağırıyor.ben görmezden geliyorum o ayağıma dolanıyor.Sürekli kendimi bir paspas gibi hissediyorum. ayaklar altında ezilen paspas.içim hep söylüyor, yapma diyor,dur diyor ama duramıyorum. sonra kendime kızıyorum.neden yaptın diye.saatlerce düşünüyorum ama bir çözüm bulamıyorum.belkide boş düşünüyorum.yazacak okadar çok şey varki ama ne ben yazabilirim nede siz okuyabilirsiniz. bu seferlik bu kadar beni dinlediğiniz için teşekkürler.