İçimizdeki Işık Olan '' Hayalimiz''
Geleceğe yönelik hayaller kurarız. Gün gelip de hayallerimiz kül olup dağılsa da, yinede umudumuzu yitirmeden bir bekleyiş barındırırız içimizde. Yüreğimizde bir kıvılcımla, gözlerimizde umut dolu bir bakışla çevremize bakıp dururken, neşe salarken çok mutluyuzdur. Ama öyle bir an gelir ki; yüreğimiz kor, gözlerimiz kor, gözlerimiz kör olur. Çünkü hayallerimiz; yani o masmavi, tertemiz, masum ve sabır dolu bekleyişimiz olan umudumuz yok olmuş, yıkılmıştır. Böyle bir an da ise bize söylenen tek şey ?' üzülme, ağlama, dirençli ol'' sözleridir. Biz sessiz sedasız bir köşede oturup ağlarken, hayallerimizin gerisinde kalan enkazına yas tutarken, kimse bunu fark etmez ve anlayamaz. Hele bir de hayallerimiz, düşlerimiz bir kişi üzerine kuruluysa ve onun olduğu bir dünyayı yaratmışsak yüreğimizde ve bu kurduğumuz masum, mavi rüya birden bire yıkılmışsa işte o zaman en büyük acıyı yaşıyoruzdur içimizde...
Bu acının en dehşet verici acısı da, bu hayallerin içinde olan kişi tarafından bir cümle ile yıkılmasıdır. Hayallerin yok olup gitmesine en büyük etken olan ?ayrılık', her zaman bizi en çok yıkan üzüntü olmuştur. Tabi her zamanda hayallerimiz gerçekleşmiyor değildir, gerçekleşen hayallerimiz de vardır. Ama oturup bir köşede düşündüğümüz de gerçekleşen ve gerçekleşmeyen düşlerimize baktığımız da ağırlıklı olarak en çok olmayan ve bizi üzüntüsüyle içimizde fırtınaların kopmasına sebep olan gerçekleşemeyen düşlerimizdir. Tabi bu hayaller öyle büyük ve öylesine kendi dünyamızda yer tutan, bizi o kurduğumuz dünya da hayatta tutan düşlerdir ki bize sanki nefes olmuşlardır. Hayaller, rüyalar ve dilekler her zaman içimiz de, yüreğimiz de ve gözlerimiz de öylesine yer tutmuşlardır ki bir bütün olmuşuzdur. Hiçbir insan hayalim ya da dileğim yoktur diyemez. İnsan hayatı boyunca hep bir hayal veya dilek peşinde koşmuştur. Hayalsiz bir insan kuru bir ağaca benzer; soluk ve cansızdır. Hayali yıkılan bir insan ise, bir an da orman da çıkan yangınla yanan çam ağacına benzer. Normalde çam ağacı her daim yeşil kalmayı başarır; ama bir kıvılcım dahi onu bile kurutuverir. Tıpkı bir cümlenin insanı boşluğa sürdürdüğü gibi...
sizin de bir hayaliniz vardır kesin, tabi gerçekleşen ve gerçekleşemeyen. umarım herkesin mavi rüyası gerçekleşir.... yorumlarınızı bekliyorum...
Hayallerimiz ve Biz, Hayatımız da birşeyin olmasını istiyorsak ilk önce hayal ederiz,İçimizde onu elde etmek için kuvvetli bir iç güdü varsa ,gerçekten elde edeceğimize inanıyorsak o şey bize gelir,İlk önce içimizden o şeyi elde etmemekle ilgili bütün olumsuz düşünceleri silmeliyiz,eğer ki içinde en ufak bir olumsuzluk varsa bilki hayallerinden vazgeçmişsin demek,O zaman anla ki o boş bir hayaldir.Bütün bedeninle,ruhunla ve beyninle elde etmek istediğin şeye odaklanman lazım,yani o şeyi çok çok istemen lazım.Hayallerimizin, birbirini olumsuz etkilemeden karşılıklı mutluluk vermesi dileyiyle; hayal üzerine yazılmış güzel bir deneme okudum teşekkürler.
Hayallerinin peşinde biz hayalperestlerin diline iyi bir tercüman okudum. Tebrikler ve sevgiler...
günün birinde eğer ki hayallemizde 'ben' dilinden vazgeçersek inanıyorum ki hayali hep yeşil kalacak yeni bir nesil olacak,ben öyle bir nesle ait olmamanın üzüntüsünü yaşıyor ve tüm hayallerin en üstüne gülen bir geleceği diliyorum ve hayalim bu uğurda her çileye katlanmak,ölüm de olur
hayallerimiz bizim yasama sevincimizdir bence hayallerimiz oldugu sürece hayatimiz dahada renklidir kimimiz hayalimizi gerceklestirir kimimiz gerceklestiremeyiz ama sonucta gerceklestirmek icin bayagi mücadele ederiz yazin güzeldi tebrik ederim kardesim🙂